Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10282 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27842 - Esas Yıl 2013





Tebliğname no : 12 - 2013/25595Mahkemesi : Denizli 3. Ağır Ceza MahkemesiTarihi : 26/12/2012Numarası : 2012/68 – 2012/293Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle TazminatDavacı vekilinin 09.03.2012 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Tazminat davasının dayanağını oluşturan Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2011/206 Esas - 2011/51 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinden; sanığın (davacının) Parada sahtecilik suçundan, 13.08.2011 – 12.12.2011 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 20.12.2011 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 09.03.2012 tarihinde CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla,Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin kendileri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ve davacının kendi kusuru ile tutuklanmasına neden olduğuna, davacı vekilinin eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, faiz talep edilmemesi ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 120 gün süreyle tutuklanan davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçütlere uymayıp eksik tayini,2- Tazminat davasına dayanak teşkil eden ceza davasının yargılaması sırasında beraat hükmü ile birlikte davacı lehine 2.200 TL vekalet ücretine de hükmedilmesine rağmen, bu miktarın maddi zarara eklenmesi suretiyle maddi tazminatın fazla tayini,3- Yasal faizin talep edilmemesi karşısında kabul edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarına dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi, 4- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ve tazminat miktarına, davacı vekilinin manevi tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak, BOZULMASINA, 29.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.