Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10225 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16435 - Esas Yıl 2013
Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Özel hayatın gizliliğini ihlalHüküm : BeraatÖzel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya kapsamına göre; komşu iki aile olan sanıklar ve katılanlar arasında önceye dayalı husumet olup, birbirleriyle konuşmadıkları, olay günü, sanık ...'ın arabasıyla mahalleden geçerken, katılan ...'nin bir araç içerisinde poz vermiş şekilde çektirdiği fotoğrafını yola attığı, sanık ...'ün ise evin balkonundan, katılan ...'nin bir erkekle öpüşme anını gösteren montajlanmış fotoğrafını aşağı fırlattığı iddialarına konu olayda, Şikayete konu fotoğraflar, katılan ... ve ailesi tarafından soruşturma dosyasına ibraz edilmiş olup, olayın görgü tanıkları ... ve...'nın yolda bulunan fotoğrafın sanık ... tarafından yola atıldığını görmediklerini beyan etmiş olmaları karşısında, söz konusu fotoğrafların sanıklar tarafından ele geçirilip, ifşa edildiğine dair katılanların iddialarının soyut aşamada kaldığı, sanıkların savunmalarının aksine, mahkumiyetlerine yeter, her türlü derecede şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla, Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekilinin sübuta ilişkin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak, Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, sanıklar hakkında beraat hükümleri kurulurken, uygulanan Kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi, Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan “ayrı ayrı BERAATLERİNE” ibaresinin, “sanıkların CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince ayrı ayrı BERAATLERİNE,” şeklinde değiştirilmesi ve hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.