Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10155 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18418 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralama, trafik güvenliğini tehlikeye sokma Hüküm : 1) Taksirle yaralama suçundan: Düşme, 2) Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan: TCK'nın 179/2-3, 62/1, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanık hakkında açılan kamu davasının düşmesine, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ise sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü; 1- Taksirle yaralama suçundan açılan davanın düşmesine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sanığa isnat edilen taksirle yaralama suçunun 5237 sayılı TCK’nın 89/5. maddesi uyarınca soruşturma ve kovuşturmasının şikayete tabi olduğu, mağdurun soruşturma sırasında 28/09/2010 tarihinde şikayetinden vazgeçtiği, vazgeçme nedeniyle TCK’nın 73/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca verilen düşme kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, mahalli Cumhuriyet savcısının sanığın bilinçli taksirle hareket etmiş olması sebebiyle sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 2-Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyetine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; mahalli Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine ancak;5237 sayılı TCK'nın 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca sadece kendi alt soyu açısından koşullu salıverme süresine kadar uygulanabileceği, alt soy haricindeki kişiler yönünden ise, yoksunluğun, hapis cezasının infazına kadar devam edeceğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin 4. bendin hükümden çıkartılarak, yerine "Sanığın, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının a, b, d, e bentlerinde belirtilen haklarından, mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde belirtilen haklardan ise, kendi alt soyu açısından aynı kanunun 53/3. maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler bakımından 5237 sayılı TCK'nın 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.