Mahkemesi : Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralama Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine, kusur durumuna, hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Dosya kapsamına göre; 43605 sayılı yük treni makinisti sanık ..., sürat tecavüzünde bulunmamakla birlikte zamanında fren atmaması nedeniyle Trenlerin Hazırlanması ve Trafiğine Ait Yönetmeliğin 89/1-a maddesine aykırı olarak kırmızı sinyalde duramamasından dolayı karşı yönden gelen 21122 sefer sayılı yolcu treni ile sanık idaresindeki yük treninin çarpışması neticesinde; yolcu treninde bulunan ve iddianamede isimleri yazılı olan mağdurlardan ...'un hayat fonksiyonlarını orta (2) derecede etkileyen kemik kırığı oluşacak, diğer mağdurların basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandıkları ve bilinçli taksirin koşullarının bulunmadığı somut olayda, mağdurlar ... ve...'nin şikayet haklar??nı kullanmaya engel fiziksel rahatsızlıklarının bulunmamasına ve fiili ve faili bilmelerine rağmen TCK'nın 73/1. maddesinde öngörülen 6 aylık süre geçtikten sonra şikayette bulunmaları, mağdurlar ...ve...'ın ise sanığa yönelik şikayetlerinden vazgeçmeleri karşısında, katılan mağdur ...'nun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına neden olan sanığın eylemine uyan TCK'nın 89/1. maddesi gereğince cezalandırılması gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek, sanık hakkında, yazılı şekilde, TCK'nın 89/4. maddesi gereğince mahkumiyet kararı verilmesi,Kabul ve uygulamaya göre de: Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, sanığa hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK'nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.