Mahkemesi : Sulh Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralamaTaksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın idaresindeki araç ile, meskun mahalde 10 metre genişliğindeki, bölünmüş tek yönlü yolda gündüz vakti sağ şeritte seyir halinde iken, durağa tam yanaşmadan durağa yakın mesafede duran ve yolcu indirme bindirme yapmakta olan otobüse çarpmamak için sağa doğru yönelerek, kaldırım üzerinde bulunan katılan yayaya çarpması sonucu, katılanın organlarından birinin işlevinin yitirilmesine neden olacak şekilde yaralandığı olayda, mahkemece, tam kusurlu sanık hakkında, temel cezanın teşdiden 9 ay hapis olarak tayin edilmesinde; sanık hakkında TCK’nın 53/6.maddesinde düzenlenen güvenlik tedbirinin uygulanması talep edildiği halde bu konuda karar verilmemiş ise de; TCK’nın 53/6.maddesinin takdire bağlı bulunması ve mahkemenin bu konuda bir karar vermemesinin, takdir hakkının mahkemece, kanun maddesinin uygulanmaması yönünde kullandığı kabul edildiğinden, tebliğnamede 53/6. maddesinin uygulanmaması ve sanık hakkında alt sınırdan ceza verildiği belirtilerek bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin, en üst hadden ceza verilmesi ve erteleme hükümlerinin uygulanamayacağı istemine, sanık müdafinin, kusur durumuna ve alt sınırdan ceza verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;Mahkemece hükmolunan 15 ay hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK'nın 51/3 maddesi uyarınca tayin edilecek denetim süresinin, hükmolunan hapis cezasından az olamayacağı gözetilmeksizin, 1 yıl denetim süresinin belirlenmesine karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 6. paragrafında yer alan “1 yıl ” ibaresininden sonra gelmek üzere, “3 ay” ibaresinin eklenmesi suretiyle, eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.