Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9966 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 28989 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Nazilli İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 29/07/2010NUMARASI: 2008/338-2010/253Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;İİK'nun 170/3.maddesi gereğince, inkar edilen imzanın, borçluya ait olmadığı, mahkemece aynı kanunun 68/a maddesine göre yapılan inceleme sonucunda anlaşılmış ise, itirazın kabulü ile birlikte "takibin durdurulmasına" karar verilir. Mahkemece durma yerine iptal kararı verilmesi doğru değildir.Yine aynı maddenin son fıkrasında; "İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı, senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder" hükmü yer almaktadır.Somut olayda takip, son ciranta tarafından yapılmakta olup, alacaklı, senetteki imzanın borçluya ait olup olmadığını bilebilecek konumda değildir. Bu durumda alacaklının, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu kanıtlanamadığından aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi isabetsizdir.Kabule göre de, alt sınırdan uzaklaşmayı gerektirir neden gösterilmeksizin alacaklının %40 tazminat ile mahkum edilmesi ve tazminatın "asıl alacak" üzerinden hükmedilmemesi de usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.