MAHKEMESİ : Kozan 2. Asliye Hukuk (İcra Hukuk) MahkemesiTARİHİ : 12/12/2013NUMARASI : 2013/48-2013/71Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiği, alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin kabul edildiği görülmektedir.İİK'nun 68/1. maddesi gereğince, talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Yukarıda belirtilen kanun maddesinde yer alan yetkili makamların düzenledikleri belgelerin bu nitelikte belge kabul edilebilmeleri için bu belgelerin, kanunda, İİK’nun 68. maddesinde sayılanlardan olduğuna ilişkin özel hüküm bulunması gerekir (İİK'nun 143/2, 105/1, 251/1, 634 Sayılı Kanun'un 37. maddesi gibi). Somut olayda, alacaklının banka dekontuna dayalı olarak genel haciz yolu ile takip yaptığı anlaşılmaktadır. Banka dekontu İİK'nun 68. maddesinde yazılı mücerret borç ikrarını içeren belge niteliğinde değildir. Borçlu tarafından banka dekont içeriği ve takip konusu borçla ilgili hukuki ilişki de kabul edilmediğine göre alacaklı, banka dekontuna dayalı olarak itirazın kaldırılmasını isteyemez. Bu durumda mahkemece, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden, itirazın kaldırılması isteminin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.Öte yandan icra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK'nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan mahkeme kararları kesindir. Mahkemece verilen karar İİK'nun 68. maddesine dayalı itirazın kaldırılması istemine ilişkin olup kesin nitelikte bulunmadığından, kararın kesin olarak verilmesi de doğru görülmemiştir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.