MAHKEMESİ: Gaziosmanpaşa 1. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ: 06/05/2010NUMARASI: 2010/144-2010/802Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçiler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :HUMK'nun 163. ve 159. maddeleri uyarınca süre tayini hakimin takdirine bırakılan hallerde, yapılacak işlemin niteliğine göre makul bir süre belirlenmelidir. Hakimin verdiği ve kesin olduğunu belirttiği sürede; taraflar belirtilen işlemi mutlaka yerine getirmelidir. Sürenin bitiminden sonra belirtilen işlemin yapılması mümkün değildir. Hakkın zayi olması gibi ağır bir müeyyideye bağlanan kesin sürenin hukuki sonuç doğurabilmesi için, yapılması gereken işlemler ve bu işlemlerin nekadarlık sürede yapılacağı açık ve tam olarak ara kararında belirtilmeli, ayrıca bunların yapılmamasının doğuracağı sonuçlar da açıklanmalı ve taraflar uyarılmalıdır. (HGK'nun 21/09/1983 tarih 14/3447-825 Sayılı Kararı.)Somut uyuşmazlıkta, şikayeçilerin İİK'nun 134 maddesine dayalı olarak ihalenin feshi isteminde bulun olup; mahkemece, 06/05/2010 tarihli celsede şikayetçi vekiline, ortaklığın giderilmesi davasındaki tarafları davaya dahil etmesi için bir aylık kesin süre verilmiş ise de, kesin süreye riayet etmeme halinde borçlunun "bu hakkından sarfınazar etmiş sayılacağının ve şikayetin reddedileceğinin" açıkça ihtar edilmediği görülmektedir. Bu durumda kesin süreye uyulmamasının doğuracağı sonuçlar açıklanmadığından, HUMK'nun 163. maddesine uygun ve geçerli bir kesin mehilden söz edilemez. Mahkemece yukarıda belirtilen kurallara uygun şekilde kesin süre verilerek sonuca gidilmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile istemin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçilerin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18/05/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.