Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9840 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 24781 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Kayseri 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 09/08/2011NUMARASI: 2011/590-2011/566Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı Y. vekili tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçilmiş ve örnek 163 nolu ödeme emri adı geçene 27.07.2011 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlu vekilinin yasal süresinde icra mahkemesine itirazı üzerine mahkemece, takibe konu senette alacaklının herhangi bir cirosunun olmadığı, ayrıca icra dosyasına alacağın temlikine ilişkin belgeler de ibraz edilmediğinden, alacaklının alacaklı sıfatının bulunmadığından bahisle takibin iptaline karar verilmiştir. TTK.nun 690.maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 593.maddesi gereğince, kambiyo senedi niteliğinde olan bonodaki hakkın devri ancak ciro ve teslim yolu ile mümkündür.Ayrıca TTK.nun 595/2.maddesi gereğince lehine ciro yapılan kimsenin ciroda gösterilmesine lüzum olmadığı gibi ciro, cirantanın sadece imzasından ibaret de olabilir. Açıklanan şekildeki ciroya "beyaz ciro"denilir. Somut olayda, takip alacaklısı, lehtarın cirosundan sonra senedi beyaz ciroyla alan ciranta olup, keşideci hakkında takip yapmıştır. Yukarıdaki yasa hükmü gözetildiğinde, senet lehtarının usulüne uygun cirosundan sonra hamilin senet üzerinde isim ve imzasının bulunması zorunlu değildir. Bu durumda cironun usulüne uygun olduğu ve dolayısıyla takip yapan alacaklının da yetkili hamil olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece bu yöne ilişkin istemin reddi ile, tahrifat iddiası konusunda gerektiğinde bilirkişiden rapor alınmak suretiyle yöntemince inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.