Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9835 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 27895 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: Korkuteli İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 25/03/2009NUMARASI: 2006/6-2009/36Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK.nın 4. maddesi gereğince, takip, hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasada koşulları oluşması halinde İİK.nın 79. ve 360. maddeleri yetki ile ilgili istisnaları düzenler.İİK.nın 79. maddesi gereğince haczolunacak malların başka bir yerde bulunması halinde icra dairesi, malların bulunduğu yer icra dairesine talimat yazarak haczin yapılmasını ister. Bu halde, hacizle ilgili şikayetler kendisine talimat yazılan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümlenir. Anılan husus, kesin yetki kuralı olup mahkemece re'sen uygulanmalıdır. Ancak, talimat yazısı "borçluya ait menkul ve gayrimenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların" haczi yönünde ve "genel nitelikli" olmayıp da, belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ya da icra dairesine talimat yazılmaksızın doğrudan ilgili kuruma haciz yazısı gönderilmiş ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı veya haciz müzekkeresini yazan esas icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bir başka deyişle, böyle hallerde İİK.nin 79. maddesi uygulanamaz.Somut olayda, takibin başlatıldığı İstanbul 9. İcra Dairesi tarafından, Korkuteli Tapu Sicil Müdürlüğüne doğrudan, taşınmazın ada ve parsel no'su açık biçimde yazılarak kaydına haciz konulmasının istendiği takip dosyasındaki haciz yazısı ve tapu kaydından anlaşılmakla, söz konusu şikayeti inceleme yetkisi haciz yazısını yazan, asıl icra dairesinin bağlı olduğu İstanbul İcra Mahkemelerine aittir. O halde, mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.