MAHKEMESİ: Karşıyaka 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 20/09/2010NUMARASI: 2010/701-2010/743Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı vekili tarafından bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emri tebliğ edildiği, borçlu tarafından İİK. nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal 5 günlük süreden sonra icra mahkemesine, yapılan başvuruda ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek zamanaşımı itirazı ile sair itirazlarını bildirildiği görülmüştür. Başvuru bu hali ile ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi ve İİK. nun 169.maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazıdır. Mahkemece, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü belirlendiğine ve tebliğ tarihinin 02.09.2009 olduğu kabul edildiğine göre, borçlunun 03.09.2009 tarihinde yaptığı zamanaşımı itirazı İİK. nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal 5 günlük sürededir.Takip dayanağı belgeler kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan olaya TTK.nun 690. maddesi göndermesi ile 661., 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK. nun 690.maddesi yollaması ile bonolarda da uygulanması gereken aynı Kanunun 661. maddesinde, poliçeyi kabul edene (bonolarda keşideciye) karşı açılacak davaların vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı öngörülmüştür. Borçlar Kanunu’nun 133.maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan TTK. nun 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler “dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi” şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır. Öte yandan, alacaklı tarafından yapılan icra takip işlemleri de zamanaşımını keser. TTK. nun 663/2.maddesine göre ise, zamanaşımının kesilmesi ile kesildiği tarihten itibaren yeni bir süre işlemeye başlar. Somut olayda, alacaklı tarafından, borçlu hakkında 28.04.2005 tarihinde bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandıktan sonra 03.06.2005, 14.03.2006 ve 29.04.2008 tarihlerinde borçlunun tebligata yarar adresinin araştırılmasının istendiği tespit edilmiştir. Anılan talepler, takibin devamını sağlamaya yönelik icra takip işlemleri olmakla, zamanaşımını keser. Bu işlemler arasında ve son işlem tarihinden sonra, TTK. nun 661.maddesinde yazılı 3 yıllık zamanaşımı süresi geçmediğinden, mahkemece borçlunun zamanaşımı itirazının reddi ile sair itiraz ve şikayetleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.