Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9742 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 5811 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Üsküdar 1. İcra MahkemesiTARİHİ: 13/12/2005NUMARASI: 2005/704-718: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı idare vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Şikayetçiler vekili, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından 6183 sayılı Amme alacaklarının tahsili usulü hakkındaki Kanun'a göre satışları yapılan taşınmazların üzerlerinde şikayetçiler lehine ipotek bulunduğunu bu ipotekler kaldırılmadan yüklenici şirketin borcundan dolayı satışların gerçekleştirildiğini yapılan satışlarda usul ve yasaya aykırı işlemler bulunduğundan ihalelerinin feshini istemişlerdir.Mahkemece, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 111 ve 128. maddeleri hükümlerine göre TMSF kararlarına karşı idari yargı yoluna gidilebileceği gerekçesi ile şikayet dilekçesinin reddine karar verilmiştir.5411 sayılı Kanun'un 134/6. maddesinde, (...Fon alacaklarının tahsilini teminen 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca haczedilen aktif değerler ile lisans ruhsat ve imtiyaz sözleşmelerinden doğan haklar ve bu varlıkların fer'i veya mütemmim cüz'ü niteliğindeki sözleşmelerden doğan...ancak başl?? başına iktisadi değeri olmayanlar da dahil olmak üzere diğer tüm hak ve varlıkları bir araya getirerek, ticari ve iktisadi bütünlük oluşturarak alıcısına geçişini sağlayacak şekilde satışına, hacizli malların birden fazla borçluya ait olması ve/veya birden fazla alacaklının haczi olması halinde de satışı yaptırmaya ihale bedelinin ödenme şeklini, para birimini, alıcıların sahip olması gereken şartları, ödeme tarihini ve ihalenin sair usul ve esasları ile satışlarını 6183 sayılı Kanun hükümlerine bağlı olmaksızın belirlemeye vs...) fon kurulu tarafından karar verileceği hüküm altına alınmıştır. Ayrıca, ihale bedelinin dağıtımına esas sıra cetvelinin satış komisyonu tarafından düzenleneceği, ihalenin sonuçlanmasının fon kurulunun onayına bağlı olduğu da anılan maddede yer almaktadır. Bu hüküm uyarınca yapılan satışlarla ilgili ihalenin feshi davaları, (Fonun 6183 sayılı yasaya bağlı olmaksızın satış yapmaya karar verip tercihini bu yönde kullandığı ihalelerde) fonun merkezinin bulunduğu yer idare mahkemelerinde görülecektir.Somut olayda ise, TMSF, 6183 sayılı Yasa hükümlerine göre gerekli prosedürü uygulayarak söz konusu taşınmazların satışını gerçekleştirmiştir. Bir başka anlatımla, Fon, 5411 sayılı Kanun'un 134/6. maddesindeki tercih hakkını kullanmamıştır. Yukarıda açıklanan yasal düzenleme karşısında bu ihtilafın çözümü 6183 sayılı Kanun'un 99. maddesine göre adli yargı yerine dolayısıyla taşınmazların bulunduğu yer olan Üsküdar İcra Mahkemesi'nin görevine ait bulunmaktadır.O halde, mahkemece işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayet dilekçesinin reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.