Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9739 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 24585 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ : Ankara 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/01/2011NUMARASI : 2010/732-2011/39Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından borçlu aleyhinde, limit ipoteği ve hesap katı ihtarına dayalı olarak, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatılması ve hesap kat ihtarnamelerinde gösterilen miktarların tahsili amacıyla (Örnek 6) numaralı icra emri gönderilmesi üzerine borçlu, İİK.’nun 149 ve 150/ı maddelerine aykırılık teşkil ettiğini belirterek, başlatılan icra emrine dayalı takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İİK.’nun 150/ı maddesine göre “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu, kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığı ile .......krediyi kullanan tarafa tebliğ edildiğini veya aynı Kanunun 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti ibraz ederse, icra müdürü İİK.’nun 149. madde uyarınca işlem yapar”, yani borçluya icra emri gönderir. Borçlu kendisine gönderilen ihtara 8 gün içinde itiraz etmezse hesap özetinde bildirilen alacak kesinleştiğinden icra mahkemesinde alacağın esası yönünde bir inceleme yapılamaz. Borçlu, ihtara 8 gün içinde itiraz etmek sureti ile icra mahkemesinde şikayette bulunmak hakkını kazanır. Bu takdirde alacaklı taraf alacağını İİK.’nun 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, borçlunun şikayeti reddedilir. İcra mahkemesinde yapılan inceleme sırasında, borçlu, borcun sona erdiğine veya ertelendiğine ilişkin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge sunmadıkça takibin durdurulmasına karar verilemez. Somut olayda takibe dayanak yapılan 6.4.2010 tarihli ipotek akit tablosuna göre, ipotek veren İ. B., taşınmazını, B. ...... Ltd. ve kendisinin A.M.A. uhdesinde her türlü ilişkiden bu güne kadar doğmuş ve bundan sonra doğacak tüm alacaklarının teminatını teşkil etmek üzere A.M. A.lehine 1.350.000 TL bedelle borcun muaccel olmasından itibaren %35 oranında gecikme faizi şartı ile birlikte ipotek etmiştir. Alacaklının noterden gönderdiği 15.06.2010 tarihli borç ihtarına karşı,borçlu vekilince süresi içinde (27.04.2010 tarihinde) yine noter aracılığı ile borca ve faiz oranına, borcun muaccel olmadığına ilişkin itirazda bulunulmuştur. İpotek akit tablosu içeriğine göre kurulan ipoteğin kesin borç ipoteği niteliğinde olmayıp limit (teminat) ipoteği olduğu, İİK.nun 150/ı maddesi gereğince taraflar arasında cari hesap, kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen bir ilişki bulunmadığı, esasen150/ı maddesi hükmünün, bankalarca kullandırılan kredilerde uygulama alanı bulacağı dikkate alındığında, alacaklının genel mahkemede dava açıp alacağını miktar olarak belirlemeden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapması usulsüzdür.İpotek akit tablosu tarihinden önce 5.4.2010 tarihinde aktedilen ve taraflarca varlığı çekişmesiz olan "protokol" başlıklı belgede, borçlunun alacaklıya 1.740.000 TL borcu olduğunu, bu nedenle 1.350.000 TL'lık ipotek verdiğini belirtmesi, ipoteği kesin borç ipoteği haline dönüştürmez. Mahkemece yukarıda yazılan ilkeler gözönüne alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, İİK.nun 150/ı.maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılarak takip tarihi itibariyle alacağın 1.431.000 TL olup ipotek limitini aşmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.