Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9700 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 29171 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Ankara 13. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 28/07/2010NUMARASI: 2010/483-2010/959Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1) Borçlu vekili Av.E.. Ç..., 28.07.2010 tarihli süre tutum dilekçesi ile mahkeme kararını temyiz etmiş ise de vekil Av. E... Ç...'ün yetkili kıldığı borçlu vekili Av.Y... Ş....'in 02.09.2010 tarihli kimlik tespiti yapılmış dilekçesi ile temyizden feragat ettiği, tevkil eden Av.E... Ç...'ün 06.10.2005 tarih 16327 yevmiye no'lu vekaletnamesinde temyizden feragate yetkili bulunduğu anlaşılmakla vaki feragat nedeniyle temyiz dilekçesinin (REDDİNE);2) Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;Alacaklı H... H... B...tarafından bonoya dayalı olarak genel haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu İ... A..’a örnek 7 numaralı ödeme emrinin 17.04.2010 tarihinde tebliğ edildiği, adı geçen borçlunun vekilinin 21.04.2010 tarihinde icra mahkemesine verdiği dilekçe ile takip dayanağı bononun teminat senedi olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği anlaşılmıştır. Başvuru bu hali ile borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre uygulanması gereken İİK. nun 62.maddesi uyarınca icra dairesine bildirmesi zorunludur. İcra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılan itiraz ise sonuç doğurmaz. O halde, mahkemece açıklanan nedenlerle talebin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek takibe konu senedin teminat senedi olduğundan bahisle takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) no'lu bendinde yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.