MAHKEMESİ: Kadıköy 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 31/08/2009NUMARASI: 2009/1431-2009/1111Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından borçlu şirket hakkında ilamsız icra takibi yapılmış olup, örnek 7 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlu, vekili vasıtasıyla yetkiye, borca ve faize itiraz etmiş, icra müdürlüğünce de, bu itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Takibin devamının sağlanması yönünden alacaklı tarafça açılan itirazın iptali davası üzerine, Kadıköy 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 08.07.2009 tarih ve 2008/74 Esas - 2009/591 karar sayılı ilamı ile itirazın iptali isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Söz konusu kararın kesinleşmesi beklenmeksizin, alacaklının ilamda belirtilen değerler üzerinden takibine devam imkanı olduğu tartışmasızdır. Nitekim alacaklı tarafça itirazın iptaline dair olan bu ilam icra dosyasına ibraz edilmiş ve takibe devam edilmiştir. Alınan haciz talimatı üzerine, Beyoğlu 1.İcra Müdürlüğü'nün 2009/1078 talimat sayılı dosyasından, borçluya ait işyerine 06.08.2009 tarihinde hacze gelindiği, haciz mahallinde şirket adına dosya borcunun EFT yoluyla asıl dosyasına gönderildiği, verilen kararın temyiz edileceği, paranın da alacaklıya ödenmesine muvafakatlarının bulunmadığı yönünde şirket adına beyanda bulunulduğu, bu arada esas icra dosyasına yatan paranın da 07.08.2009 tarihinde alacaklıya ödendiği anlaşılmaktadır.Borçlunun ödenen bu paranın teminata çevrilmesi ve iadesi zımmında alacaklıya muhtıra çıkarılması yönündeki şikayeti, icra mahkemesince "Borçlunun haciz işlemi sırasında temyiz hakkını kullanacağını beyan ederek paranın alacaklıya ödenmesine muvafakat etmediği, her ne kadar 06.08.2009 tarih itibariyle müdürlük işlemi doğru ise de, borçlu şirket yetkilisinin beyanından zımni olarak paranın teminat olarak icra dosyasına gönderildiği, dolayısıyla dosyaya ödenen paranın istirdatı ile tehiri icra talepli olarak dosyada muhafaza edilmesinin MK'un 2.maddesine göre uygun olacağı anlaşıldığından" gerekçesi ile kabul edilerek icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmiştir.İİK'nun 36.maddesinde "İlama karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmi bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilat veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise, icranın geri bırakılması için bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay'dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak zorunluluk halinde uzatılabilir" şeklinde düzenleme getirilmiştir.Somut olayda borçlu tarafından, İİK'nun 36.maddesinde ifade edilen yöntemle ilama karşı temyiz yoluna başvurulmak suretiyle yatırılan paranın teminat olarak kabulü ile Yargıtay'dan karar alınmak üzere icranın geri bırakılması talebinde bulunulmamıştır. Bu durumda mahkemece şikayetin reddi yerine "zımni olarak paranın teminat olarak icra dosyasına gönderildiği, dolayısıyla dosyaya ödenen paranın istirdatı ile tehiri icra talepli olarak dosyada muhafaza edilmesinin MK'nun 2.maddesine göre uygun olacağı" yönündeki gerekçesi ile icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.