MAHKEMESİ: Bakırköy 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 19/10/2010NUMARASI: 2010/1076-2010/1057Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/3-d maddesine göre; müzayede mahallerinde yapılan satışlar katma değer vergisine tabidir. Burada satılan malın ait olduğu kişinin KDV mükellefi olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. Kanun koyucu bu yerlerdeki satışları özel olarak KDV’ye tabi tutulmuştur. KDV Kanunu’nun 40.maddesine 4108 Sayılı Kanunla eklenen 5 numaralı fıkra ile, Kanunun 17.maddesinin 1.fıkrasında sayılan kurum ve kuruluşlara sadece vergiye tabi işlemlerinin bulunduğu dönemler için beyanname verdirme, beyanname yerine kaim olmak üzere işleme esas belgeleri kabul etme bu mükelleflere ait verginin beyan ve ödeme zamanı ile tahsiline ilişkin usul ve esasları belirleme konusunda Maliye Bakanlığı’na yetki verilmiş bulunmaktadır. Söz konusu yetki çerçevesinde Kanunun 1/3-d maddesi uyarınca müzayede yoluyla satış yapan icra dairelerinin bu satışlarıyla ilgili KDV’nin beyan ve ödemesi ile ilgili işlemleri KDV genel tebliğlerinde yer alan açıklamalara uygun yürütülür. Bu bağlamda 48 seri nolu KDV genel tebliğinin (D) bölümünde;-İcra yoluyla yapılan satışlarda verginin mükellefinin satışı gerçekleştiren icra daireleri olduğu, hükmü yer almaktadır. Yukarıdaki yasal düzenlemelerde göstermektedir ki, icra dairesinde ihale gerçekleştirildikten sonra icra dairesi, KDV’nin tarh ve tahakkuk işlemlerini bu verginin mükellefi sıfatı ile yürütmektedir. İcra dairesinin verginin mükellefi sıfatı ile yaptığı işlemlerden doğan ihtilaflarının çözüm yeri de vergi mahkemeleridir. O halde icra mahkemesince yargı yolu nedeni ile şikayet dilekçesinin yukarıda belirlenen istem yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.