Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9671 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 28617 - Esas Yıl 2009
MAHKEMESİ: Adana 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 09/09/2009NUMARASI: 2009/1040-2009/982Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından şikayet eden borçlu aleyhinde ilamlı icra takibi yapılmış olup, söz konusu takipte, faizi ile birlikte birikmiş toplam 4.441,21 TL nafaka alacağı ve her ay işleyecek aylık 150 TL yoksulluk nafakası talep edilmiştir. Borçlu hakkındaki takibin kesinleşmesini müteakip, icra müdürlüğünce yazılan müzekkereye istinaden borçlunun şikayet dilekçesinde belirtmiş olduğu Banaz İş Bankası Şubesi nezdinde bulunan 3730 0054758 no'lu hesabına haciz konulmuş olduğu anlaşılmaktadır.Borçlu şikayet dilekçesinde özetle, Almanya'dan emekli olduğunu, emekli maaşının Banaz İş Bankası şubesindeki 3730 0054758 no'lu hesaba yattığını, emekli maaşının tamamına haciz konulduğunu, eline para geçmediğini, ancak yeni çıkan yasa gereğince emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece şikayete konu hesaba yatan paranın niteliği de tespit edilmeksizin borçlunun yabancı ülkeden almış olduğu emekli maaşının nafaka borcu için tamamının haczedilebileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.Her ne kadar Dairemizin, yurtdışından alınan emekli maaşının tamamının haczini engelleyen özel bir yasa hükmü bulunmadığından bahisle, yurtdışı emekli maaşlarının tamamının haczedilebileceğine dair içtihatları bulunmakta ise de, Yargıtay HGK.nun, önüne gelen benzer bir konuda verdiği 2009/12-166 Esas sayılı 10.06.2009 tarihli kararından sonra bu görüş değiştirilerek yurtdışından bağlanan emekli maaşları, İİK.nun 83. maddesi kapsamında değerlendirilmeye başlanılmıştır. " Kısmen haczi caiz olan şeyler" başlığını taşıyan söz konusu maddede "…. tekaüt maaşları……borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra müdürünce lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir. Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz. Birden fazla haciz var ise sıraya konur. Sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu bağlamda; Yargıtay HGK.nun 10.06.2009 tarihli kararı Dairemizce de benimsenerek, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilmiştir.Nafaka borcunun özelliği göz önünde tutularak ve nafaka ilamının da borçlu aleyhinde icrasının istenmiş olduğu değerlendirilerek, cari aylık nafakanın, borçlununalmakta olduğu emekli maaşından her ay tamamının kesildikten sonra, geri kalan kısmından ne kadarının borçlu ve ailesi efradının geçimleri için gerekli olduğu tespit edilmek suretiyle ve dörtte birinden aşağı olmamak kaydıyla, adi alacak niteliğinde olan birikmiş nafaka alacağından dolayı da haczi mümkün bulunmaktadır. Bu itibarla icra mahkemesince, duruşma açılıp, taraf teşkili sağlandıktan sonra hacze konu olan hesaba yatan paraların, yurt dışından alınan emekli maaşı olup olmadığı da tespit edilerek, borçlunun şikayetinin yukarıda açıklanan kıstaslar dikkate alınarak değerlendirilmesi ve sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.