MAHKEMESİ: Karşıyaka 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 18/08/2010NUMARASI: 2010/402-2010/572Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :TTK. nun 690.maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 587.maddesi uyarınca görüldüğünde veya görüldüğünden muayyen bir müddet sonra ödenmesi şart kılınan bir bonoya faiz şartı konulabilir. Diğer bütün bonolardaki böyle bir şart yazılmamış sayılır. Ancak alacaklı ile borçlu arasında daha önce faiz konusunda yapılmış olan anlaşma tarafları bağlar. 3095 Sayılı Kanun’un 2.maddesine göre de sözleşme ile yasal faizin aksi kararlaştırılabilir. Somut olayda takip dayanağı bononun vade tarihinin mevcut olmasına ve bu sebeple görüldüğünde ödenecek bonolardan bulunmamasına nazaran faiz şartı konulamaz ve esasen bonoda yazılı faiz koşulu yok hükmündedir. Alacaklı vekile faize ilişkin takip dayanağı bonoya atıf yapan herhangi bir sözleşme de sunmamıştır.Takibe dayanak yapılan belge bono olup, kambiyo senedi niteliğindedir. Alacaklının vadeden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 2/2.maddesinde öngörülen avanslarla ilgili ticari işlerdeki temerrüt faiz oranını talep etmesi mümkün bulunmamaktadır.O halde mahkemece borçlunun faize yönelik itirazının, 3095 Sayılı Kanunun 2/2.maddesinde öngörülen avanslarla ilgili ticari işlerdeki temerrüt faiz oranlarları esas alınarak ve Yargıtay denetimine imkân verecek şekilde gerektiğinde bilirkişiye başvurularak incelenip, hesaplama yapıldıktan sonra, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bonoda öngörülen aylık %5 faiz oranına itibar edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.