Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9597 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7158 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Konya 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/01/2014NUMARASI : 2013/766-2014/118 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, haczedilen taşınmazın haline uygun meskeni olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece; Konya 2. ASHM 2013/134 E., 2013/552 K. sayılı dosyasında görülen menfi tespit davası kapsamında şikayet tarihinden çok önce borçlunun haczi öğrendiği, süresinde şikayette bulunmadığı, ayrıca taşınmaz üzerinde ipotek mevcut olduğu gerekçeleri ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Meskeniyet iddiası; İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup aynı kanunun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Sürenin başlangıç tarihi öğrenme tarihi olup haczin tebliğ edilmediği durumlarda şikayetçinin bildirdiği tarih esas alınır. Şikayetçinin öğrenme tarihine ilişkin beyanının aksi ancak yazılı delille kanıtlanabilir. Somut olayda, mahkemece, borçlunun açtığı menfi tespit davasının şikayet tarihinden önce 18.07.2013 günü reddi nedeniyle şikayetin süresinde olmadığı belirtilmiş ise de; Konya 2. ASHM 2013/134 E., 2013/552 K. sayılı gerekçeli kararının incelenmesinde dava tarihinin 21.02.2013 olduğu, karar içeriğinde borçlunun hacizden haberdar olduğuna dair bir ibareye rastlanmadığı, haczin menfi tespit davası açıldıktan sonra 30.05.2013 tarihinde konulduğu görülmektedir. Borçlu tarafından salt menfi tespit davası açılmış olması haczin öğrenildiğine karine teşkil etmez. Bu durumda mahkemece menfi tespite dair dava dosyası celbedilerek borçlunun haczi şikayet tarihinden önce öğrenmiş olup olmadığı usulünce araştırılmadan eksik inceleme ile karar tesisi isabetsizdir.Diğer yandan borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar. Somut olayda, taşınmaz kaydına 30.05.2013 tarihinde haciz uygulanmış olduğu ve bu tarihte taşınmaz üzerinde Yapı Kredi Bankası lehine 04.11.2011 tarihli ipoteğin mevcut olduğu görülmektedir. Mahkemece, taşınmaz üzerine Yapı Kredi Bankası A.Ş. lehine konulan ipoteğe ilişkin ipotek akit tablolarının tapudan, ipotekle ilgili kayıt ve belgelerin adı geçen bankadan getirtilerek ipoteğin zorunlu ipoteklerden olup olmadığı belirlenmeli, zorunlu ipotek olduğunun ya da zorunlu ipotek olmasa bile haciz tarihi itibariyle ipoteğe konu borcun tamamen ödendiğinin tespiti halinde haczedilmezlik şikayetinin esası incelenmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Anılan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile mevcut ipotek nedeniyle borçlunun mekeniyet iddiasında bulunamayacağı sonucuna varılması da doğru görülmemiştir SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.