Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 959 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 9437 - Esas Yıl 2016





İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : İstanbul 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 29/01/2016NUMARASI : 2015/133-2016/73Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda, icra müdürlüğünce TOKİ'de bulunan hakediş alacaklarına konulan hacizlerin kaldırılması talebinin kabulüne karar verildikten sonra, bu karardan dönülerek "hacizlerin sehven kaldırılması nedeniyle eski sıraları korunarak yeniden konulmasına" karar verilemeyeceği ve konulan haczin düşmüş olması nedenleri ile haczin kaldırılmasına ilişkin talebinin reddi kararının kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece "icra müdürlüğünce hacizlerin fekki kararından dönülerek yeniden aynı sırada haciz konulmasına karar verilemeyeceği" ve bu nedenle daha sonra verilen hacizlerin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararın da hatalı olduğu gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK'nun "paraya çevirme" başlığını taşıyan 106 ve devamı maddelerinde, taşınır ve taşınmaz malların satış usulü düzenlenmiştir. Haciz, satılarak paraya çevrilmesi zorunlu mala değil, borçlunun üçüncü kişi TOKİ'de bulunan hak ediş alacaklarına (yani paraya) konulduğundan, bu paranın satılarak paraya çevrilmesi söz konusu değildir. Ancak İİK'nun 106. maddesinin son fıkrasına göre; borçlunun üçüncü kişilerdeki alacağı, taşınır hükmündedir. Para alacağı haczinde, satış talebi söz konusu olmadığından, haczedilen paranın icra dosyasına gönderilmesi talebi, satış talebi yerine geçer. Somut olayda, icra müdürlüğünce 21/10/2013 tarihinde hacizlerin sehven kaldırıldığından bahisle daha önce konulan hacizlerin eski tarih ve sıralarıyla tekrar ihyasına karar verilmişse de, üçüncü kişi TOKİ idaresi nezdindeki bu hacizlerin ihyası mümkün olmayıp icra müdürlüğünün bu kararı, yeni haciz konulması niteliğindedir. Bu durumda, İİK'nun 106/2. maddesine göre, borçlunun TOKİ nezdindeki alacağı taşınır hükmünde olup, haczedilen paranın dosyaya celbinin istenmesi, satış talebi yerine geçer. Ancak, paranın dosyaya celbi için, borçluya ait istenilebilir bir alacağın bulunması gerekir. O halde mahkemece, şikayetin, İİK'nun 106-110. maddeleri kapsamında ve yukarıdaki ilkeler ışığında incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.