Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9586 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 28011 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: Nevşehir İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 14/10/2009NUMARASI: 2009/356-2009/405Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlunun vefat eden eşinden dolayı Almanya’dan emekli maaşı aldığı hususu tartışmasızdır.Her ne kadar Dairemizin, yurtdışından alınan emekli maaşının tamamının haczini engelleyen özel bir yasa hükmü bulunmadığından bahisle, yurtdışı emekli maaşlarının tamamının haczedilebileceğine dair içtihatları bulunmakta ise de, Yargıtay HGK.nun, önüne gelen benzer bir konuda verdiği 2009/12-166 Esas sayılı 10.06.2009 tarihli kararından sonra bu görüş değiştirilerek yurtdışından bağlanan emekli maaşları, İİK.nun 83. maddesi kapsamında değerlendirilmeye başlanılmıştır. " Kısmen haczi caiz olan şeyler" başlığını taşıyan söz konusu maddede "…. tekaüt maaşları……borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra müdürünce lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir. Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz. Birden fazla haciz var ise sıraya konur. Sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu bağlamda; Yargıtay HGK.nun 10.06.2009 tarihli kararı Dairemizce de benimsenerek, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilmiştir. Somut olayda borçlunun yurtdışından aldığı emekli maaşının tamamının üzerine haciz konulduğu görülmektedir. Borçlu icra mahkemesine başvurarak emekli maaşının tamamına haciz konulduğunu, işlemin yasaya aykırı olduğundan haczin kaldırılmasını talep etmiş, mahkeme yaptığı yargılama sonunda yabancı ülkeden alınan emekli maaşının haczedilemeyeceğine ilişkin özel bir kanun hükmü bulunmadığından şikayetin reddine karar vermiştir. Açıklanan nedenlerle borçlunun isteminin belirtilen kıstaslar dahilinde incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.