MAHKEMESİ : İzmir 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 29/09/2009NUMARASI : 2009/1466-2009/1448Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlanmış borçlu tarafından yasal sürede mahkemeye başvurularak yetki itirazında bulunulmuştur.İİK.nun 50.maddesi kambiyo senetlerine mahsus takiplerde de yetkili icra dairesini belirlemede kıyasen uygulanır. İİK.nun 50/1.maddesi hükmüne göre, para veya teminat borcu için takip hususunda HUMK.nun yetkiye dair hükümleri (HUMK.nun 9-27 maddeleri) kıyas yoluyla tatbik olunur.Çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus icra takipleri, borçlunun yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde, muhatap bankanın bulunduğu yerdeki icra dairesinde, ayrıca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde başlatılabilir. Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacaklar niteliğinde olduğundan bu alacaklar için BK.nun 73/1.maddesi uygulanamaz. Başka bir anlatımla, kambiyo senedi alacaklısı kendi yerleşim yerinde takip yapamaz. Ancak borçlunun yerleşim yerinde takip başlatabilir. Tüzel kişilerin yerleşim yeri, işlerinin yönetildiği yerdir. (MK.nun 49.maddesi)Somut olayda muhatap banka şubesi Çağlayan, keşide yeri T.D.olan çeke dayalı olarak İzmir İcra Müdürlüğünde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmış olup, örnek (10) ödeme emri borçlu şirketin adresinin bulunduğu Tekirdağ'da tebliğ edilmiştir (Dosyada mevcut imza sirkülerine göre borçlu şirket adresinin burada bulunduğu anlaşılmıştır). Dava dışı borçlulardan ....Ltd.Şti.ne ödeme emrinin Tekirdağ'da, Kocamanoğlu...Ltd.Şti'ne ise Kadıköy/İstanbul adresinde tebliğ edildiği görülmektedir.Mahkemece her ne kadar İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 9.9.2009 tarih ve 2009/1873 D.iş sayılı ihtiyati haciz kararına dayanılarak yetki itirazı reddedilmiş ise de, takibin 8.9.2009 tarihinde başlatıldığı, ihtiyati haciz kararının bu tarihten sonra 9.9.2009 tarihinde alınarak gerekli teminatın 11.9.2009 tarihinde mahkeme veznesine depo edildiği ve aynı gün ihtiyati haciz işlemlerine başlandığı görülmektedir.İİK.nun 50.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken HUMK.nun 12.maddesi gereğince ihtiyati haciz kararından sonra bu kararın dayanağı olan alacak davası ihtiyati haciz kararını veren mahkemede de açılabilir. Anılan bu hüküm icra dairelerinin yetkisinin belirlenmesinde de geçerlidir. Somut olayda ise ihtiyati haciz kararı takip tarihinden sonra alındığı ve infaz edildiği için icra dairesinin yetkisini belirlemede nazara alınamaz.O halde mahkemece borçlu şirkete ödeme emrinin Tekirdağ'da tebliğ edildiği gözetilerek yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.