Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9484 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 28095 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Şişli 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 09/04/2010NUMARASI: 2009/1437-2010/558Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK.nun 149.maddesi ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız para borcu ikrarını ihtiva etmesi ve alacağın muaccel olması halinde icra emri gönderileceğini öngörmektedir. Ancak, ipotek kesin borç ipoteği(karz ipoteği) olmasa bile, yani ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, İİK.nun 150/ı maddesi uyarınca “borçlu cari hesap ve kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir kredi” kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesi ve kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kullanılmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeni ile tazmin talebinin noter marifeti ile, krediyi kullanan tarafa gönderildiğine dair noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse, borçluya icra emri tebliğe çıkarılır. Bu maddenin uygulanabilmesi için taraflar arasında “borçlu cari hesap ve kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir kredi” sözleşmesinin bulunması zorunludur.Somut olayda, alacaklı tarafından, borçlular aleyhine, M.... Dayanıklı Tüketim Malları Tic. Ltd. Şti.'nin aldığı ve alacağı emtianın teminatını teşkil etmek üzere kurulan teminat ipoteklerine dayalı olarak, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine başlandığı, borçlulara örnek 6 nolu icra emri tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Takip dayanağı ipotekler kayıtsız şartsız para borcu ikrarını ihtiva etmeyip, üst sınır ipoteği(limit ipoteği) niteliğinde olduğundan, İİK. nun 149.maddesine göre işlem yapılması mümkün değildir. Öte yandan, borçluya gönderilen 13.04.2009 tarih ve 19115 yevmiye nolu ihtarnamede alacağın kaynağının ödenmeyerek karşılıksız kalan çek bedelleri ve kambiyo senedine bağlı alacaklar olduğunun açıklandığı görülmüştür. Bu durumda, taraflar arasında “borçlu cari hesap ve kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir kredi sözleşmesi” bulunmadığından icra emri gönderilmesine olanak tanıyan İİK'nun 150/ı maddesinin olayda uygulanma yeri bulunmamaktadır.O halde alacaklının mal alım satım ilişkisinden doğan teminat ipoteklerinden dolayı, genel mahkemelerde dava açıp, alacağını miktar olarak belirlemeden, ipoteğin para çevrilmesi yolu ile takip yapması usulsüzdür. Alacağın tahsil edilip edilemeyeceği yargılamayı gerektirdiğinden, mahkemece şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçelerle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12/05/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.