Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9451 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 6668 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ: İstanbul 2. İcra MahkemesiTARİHİ: 07/03/2007NUMARASI: 2007/329/487Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK.’nun 135/1.maddesi gereğince taşınmaz alıcıya ihale edilip bedeli alındıktan sonra alıcı adına tescil edilmesi için aynı Kanunun 134.maddesinde yazılı müddete uyularak tapuya yazı yazılır. İİK.’nun 134/6.maddesinde ise, tapu idaresine tescil için ihalenin kesinleşmesi üzerine icra müdürünce müzekkere yazılır. Somut olayda taşınmaz 23.6.2006 tarihinde ihale edilmiş olup, 31.12.2006 tarihinde ihalenin kesinleşmesi üzerine taşınmaz alıcı adına 20.11.2006 tarihinde tescil edilmiştir. Alıcının talebi üzerine icra müdürünce 30.1.2007 tarihinde şikayetçiye İİK.’nun 135.maddesi kapsamında tahliye emri gönderilmesinde Yasaya uymayan bir yön yoktur. Şikayete konu ihale edilen taşınmazda haczi bulunan TMSF.’nin alacağa dayanarak 6183 Sayılı Yasa uyarınca yapmış olduğu takip sonucu kira paralarına haciz koyup bunların kendisine ödenmesini istediği anlaşılması karşısında TMSF.’nin bu alacağında taraf olmayan ihale alıcısı Tasfiye Halinde Emlak Bankası A.Ş.’nin şikayetçi 3. kişinin kiracılık ilişkisini kabul ettiği düşünülemez. Dolayısıyla taşınmazda alacağı bulunan 3. kişi konumunda olan TMSF.’nin kiracıya yazmış olduğu 15.6.2004 tarihli yazının ihale alıcısı olan Tasfiye Halinde Emlak Bankası A.Ş. bakımından bir bağlayıcılığı yoktur. Diğer yandan kabule göre de İİK.’nun 150/b maddesi uyarınca kira paralarının istenmesi İİK.’nun 132 ve 135.maddelerindeki haklarını da ortadan kaldırmaz. Belirtilen süre makul süre olduğundan bunun da ihale alıcısıyla kiracı arasında kira ilişkisi kurulduğunu göstermez. Mahkemece şikayetin yukarıda belirtilen nedenlerle reddine karar vermek gerekirken aksine düşüncelerle kabulüne karar vermek isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.