Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9445 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 32916 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından Danışmanlık ve Vekalet Sözleşmesi başlıklı belgeye dayalı olarak genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra dairesine verdiği dilekçe ile mükerrerlik iddiasının yanı sıra takibe, borca, faize, faiz oranına ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiği, takibin durdurulması üzerine alacaklının itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece itirazın kaldırılması ile alacaklı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedildiği anlaşılmıştır.. İİK.nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, itirazın kaldırılmasını isteyebilir. İİK.nun 68/1. maddesinde yer alan yetkili makamların düzenledikleri belgelerin takip dayanağı yapılıp, ilamsız takibe konulabilmesi için, kanunda bu belgelerin, İİK.nun 68. maddesinde sayılanlardan olduğuna ilişkin özel hüküm bulunması gerekir (İİK'nun 143/2, 105/1,251/1, gibi).Bir belgenin İİK. 68/1.maddesi anlamında belge olarak kabul edilebilmesi için öncelikle kayıtsız şartsız borç ikrarını içermesi gerekir. Kayıtsız şartsız borç ikrarını içermeyen belge altındaki imzanın borçlu tarafından kabul edilmesi o belgeye İİK. nun 68/1.maddesinde yazılı belge vasfı kazandırmaz.Somut olayda alacaklının icra takibinde “Danışmanlık ve Vekalet Sözleşmesi” adlı belgeye dayandığı ve sözleşmenin karşılıklı edimleri içerdiği ve kayıtsız şartsız borç ikrarını ihtiva etmediği görülmektedir. Sözleşme kabul edilmiş olsa bile, kayıtsız şartsız ödeme vaadi unsurunu taşımadığından, tarafların edimlerini yerine getirip getirmediği ve alacağın miktarı ile tahsilinin gerekip gerekmediği yargılamayı gerektirmekle, sözleşmeye dayalı olarak da itirazın kaldırılması talep edilemez. O halde, alacağın tahsil edilip edilmeyeceği yargılamayı gerektirmekte olup, mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin reddi yerine kabulü isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.