Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9441 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 24622 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Nazilli İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 28/06/2011NUMARASI: 2010/76-2011/185Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK. nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir. İİK.nun 170/3.maddesi uyarınca da, icra mahkemesi, aynı kanunun 68/a maddesine göre yapacağı inceleme sonunda inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığı kanaatine varırsa itirazın kabulü ile birlikte takibin durmasına ve 4.fıkra uyarınca alacaklının senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, borçlu yararına takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın % 10'u oranında para cezasına hükmeder. Somut olayda yapılan imza incelemesi sonucu borçlu adına atılan imzanın ona ait olup olmadığı tespit edilemediğine göre mahkemece İİK 170/3 maddesi uyarınca imza itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan A.A.'ın senet arkasında imzası bulunmakla ciranta konumundadır. Ancak senet lehtar Pakize adına düzenlenmiş olup onun cirosu ile Avni ye geçmemiştir. Yapılan imza incelemesi sonucunda ise imzanın A.ye ait olmadığı tespit edilmiştir. Kambiyo senetleri ile ilgili hak sahipliğini ıspat külfeti hakkındaki TTK'nun 598 ve 702. maddelerinde; " ... senedi elinde bulunduranın kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılacağı .. " öngörülmüştür. Bu durumda bonoların lehdarı olan alacaklının borçlu A.A.ı kambiyo hukukuna göre takip hakkı bulunmadığından İİK.nun 170/a maddesi uyarınca bu husus resen dikkate alınarak takibin iptali yerine borçlu olmadığının tesbiti yönünde hüküm tesisi doğru değildir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.