Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9420 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 27982 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : Bakırköy 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/09/2009NUMARASI : 2009/1182-2009/1455Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu vekili, müvekkili ile ilgisi olmayan adreslere tebligatların yapıldığını, ihaleye fesat karıştırıldığını, satılan gayrimenkul üzerinde tedbir kararı bulunduğunu ileri sürerek ihalenin feshini istemiştir. Mahkemece, 2009-1040 esas sayılı dava dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğundan iptaline karar verildiği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmiştir.Borçlu vekili, müvekkilinin 1.1.2007 ve 1.3.2008 tarihleri arasında, . mah. .sk. No-.YOZGAT adresinde oturduğunu ileri sürmekte ise de borçlunun, dosyada bulunan B.Çekmece polis amirliğine ait 17.05.2007 tarihli “Mağdur ifade tutanağı” nda ödeme emrinin tebliğ edildiği ... mahallesi ... Sk. . .No.B.ÇEKMECE –İSTANBUL adresini ikametgah adresi olarak verdiği, Efendi Konakları yöneticiliğinin 2.9.2009 tarihli yazısında da, borçlunun bu adreste 3 9.2008 tarihine kadar oturduğunun belirtildiği görülmektedir.Mahkemece her ne kadar aynı mahkemeye ait 2009-1040 esas sayılı dosyada verilen karar hükme dayanak yapılmış ve anılan kararda da 03.09.2009 tarihli "muhtarlık yazısı" hükme esas alınmış ise de, cevaba esas mahkeme müzekkeresinde, ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle borçlunun ikamet kaydı sorulmadığından, muhtarlığın bu cevabı hükme esas alınamaz.Borçlu vekili ihaleye fesat karıştırıldığını ileri sürmüş ise de bu konuda delil göstermemiştir.7.8.2009 tarihli ihaleye (7) kişinin katıldığı ve pey sürdüğü, katılımı engelleyici herhangi bir durumun yaşanmadığı, ihale tutanağından anlaşılmaktadır. diğer taraftan satılan gayrimenkul üzerindeki tedbir kararları da rızai satımlarla ilgili olup, cebri icraya engel teşkil etmemektedir. Açıklanan nedenlerle, ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı nedenlerle aksi yönde hüküm kurulması isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.