MAHKEMESİ: İstanbul 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 09/06/2010NUMARASI: 2010/425-2010/1025Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlar Kanunu'nun 133.maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan ve T.T.K.'nun 730/18.maddesi gereğince çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 662.maddesi zamanaşımının hangi sebeplerle kesileceğini sınırlı bir şekilde açıklamıştır. Anılan maddede zamanaşımını kesen sebepler sayılırken dava açılmasının da zamanaşımını keseceği belirtilmiştir. Maddede yalnızca mücerret dava açılmasından söz edilmesine, bu davanın kimin tarafından açılması gerektiğine ilişkin madde metninde bir açıklık bulunmamasına, esasen borçlu tarafından açılan davada alacaklı durumunda bulunan davalının iddiasını def’i yolu ile de ileri sürmesinin mümkün bulunmasına göre, borçlu tarafından alacaklı aleyhine açılan menfi tespit davasında alacaklının iddiasını def’i yoluyla ileri sürmesi halinde zamanaşımını kestiğinin kabulü gerekir. Nitekim Yargıtay hukuk Genel Kurulunun 22.4.1994 tarih, 1981/10-11-716 Esas, 1994/141 karar ve yine 20.11.1996 gün ve 1996/12-654 Esas, 1996/805 karar sayılı kararlarında da aynı ilke kabul edilmiştir. Somut olayda borçlu tarafından menfi tespit davası açıldığı ,alacaklının anılan davada verdiği cevap dilekçesi ile davanın reddini talep ederek alacak iddiasında bulunduğu, bunun yukarıda belirtilen anlamda iddiasını def’i yoluyla ileri sürmek anlamında olduğu ve yargılamanın halen derdest bulunduğu görülmüştür. Bu dava süreci içinde ve menfi tespit kararının kesinleşme tarihine kadar zamanaşımı süresi işlemeyeceğinden, mahkemece zamanaşımı itirazının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin kabulü isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.