Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 927 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 34957 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Kırıkhan İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/05/2013NUMARASI : 2013/17-2013/28 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ..tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. "Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16. maddesine göre "Tebligat, öncelikle tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınır."Borçlu vekili ihalenin feshi istemine ilişkin şikayet dilekçesinde adresini "..Cad. 23 .. Hanı K.2 No...Antakya" olarak bildirdiği halde duruşma gün ve saatini bildirir davetiye ".. Cad. ... Pasajı K.1 No.../Hatay" adresine çıkartılmış, müteakip tebligatlar ile gerekçeli karar tebligatı da aynı adrese gönderilmiştir. Bu durumda gerekçeli karar tebliğine ilişkin işlem 7201 Sayılı Yasa'nın 10. maddesine aykırı olmakla temyizin süresinde olduğunun kabulüne oybirliği ile karar verilerek işin esasının incelenmesine geçildi; İİK'nun 134/2. maddesinde "İhalenin feshini, Borçlar Kanunu'nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler, yurt içinde bir adres göstermek koşulu ile icra mahkemesinden şikayet yoluyla ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler" hükmüne yer verilmiştir. İİK'nun 134/2. maddesindeki bu düzenlemenin hükümet gerekçesine bakıldığında "İhaleye iştirak edenlerin şikayet yoluyla ihalenin feshini isteyebilmeleri için, yurt içinde adres göstermeleri zorunluluğu getirmek suretiyle kötüniyetli isteklilerin önüne geçilmesinin amaçlandığı" belirtilmiştir. Dairemizin değişen ve süreklilik arz eden içtihatlarına göre de, yurt içinde adres gösterme koşulunun, ihalenin feshini isteyen üçüncü kişiler hakkında uygulanması gerektiği kabul edilmekte olup, takip dosyasında adresi mevcut olan alacaklı ve borçlu için anılan şart aranmamaktadır. Somut olayda, takip borçlusunun yurt içerisindeki adresi takip dosyasında mevcut olmakla ihalenin feshi yargılamasında borçlunun yeniden adres bildirmesinin istenmesi doğru değildir. O halde mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken olayda uygulama yeri bulunmayan HMK'nun 119. maddesinin uygulanması suretiyle sonuca gidilmesi ve istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ:Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.