Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9261 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 28157 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: İstanbul 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 28/05/2009NUMARASI: 2009/688-2009/1514Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu vekili, ......A.Ş’ye hissedar olup, söz konusu şirketin nama yazılı hisse senedi çıkardığından uygulanan haczin İİK.’nun 88. maddesine göre yapılması gerektiğini belirterek üçüncü kişiye İİK.’nun 94. maddesine göre gönderilen haciz müzekkeresinin iptaline ilişkin başvuru üzerine Mahkemece hisselerin hisse senedine bağlandığı ve borçlunun yedinde olduğundan haczin İİK.'nun 88. maddesi gereğince yapılarak hisselerin muhafaza altına alınması gerektiğini, alacaklı şirketin terdit içeren bir talebi bulunmadığını ve yeterli araştırma yapmadan haczi İİK.'nun 94. maddesi uyarınca gerçekleştirdiğinden bahisle icra müdürlüğünün işleminin yerinde olmadığından şikayetin kabulüne karar vererek takipteki 3. şahıs .......AŞ.'ne İİK.'nun 94. maddesi uyarınca gönderilen haciz tezkeresinin iptaline karar vermiştir.Anonim şirketlerde hisse senedi çıkarılması zorunluluğu yoktur. Hisse senedi çıkarılmış ise, bunlar menkul mallarla ilgili haciz ve muhafaza hükümlerini düzenleyen İİK.'nun 88. maddesi uyarınca icra müdürlüğünce haczedilebilir ve muhafaza altına alınır. Hisse senedi çıkarılmamış ise, borçlunun 3. kişi nezdinde bulunan ve henüz kıymetli evraka bağlanmamış, hisse hakları İİK.'nun 94. maddesi gereğince icra müdürlüğü tarafından mahalline bizzat gidilerek ve pay defterine işlenmek suretiyle haciz işlemi yapılabilir. Haciz keyfiyeti de borçlunun hissesini elinde bulunduran 3. şahıslara ihbar edilir. Anonim ve hisseli komandit şirketlerin henüz kıymetli evrak niteliğinde senede bağlanmamış hisselerinin haczinde İİK.'nun 94. maddesi doğrultusunda yapılan tebliğden sonra şirket idaresi itirazda bulunmamış veya itiraz reddedilmiş ise hisselerin borçlu adına ve hesabına şirket nezdinde ve mamelekinde bulunduğu kesinleşir.Somut olayda, şikayetçi şirketin hisse senedi çıkardığı yönündeki iddiası resmi kayıtlar incelenerek icra mahkemesince tespit edilmemiştir. Şikayetçinin sunduğu belgeler her zaman düzenlenebilecek nitelikte olup, mahkemece gerektiğinde bilirkişi incelemesiyle şirketin resmi kayıt, defter ve belgeleri incelenerek hisse senedi çıkarılıp çıkarılmadığı araştırılarak ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. O halde eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.