Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9214 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 24362 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ: Trabzon İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 10/08/2011NUMARASI: 2011/574-2011/610Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK'nun 40. maddesi gereğince bir ilamın Yargıtayca bozulması icra işlemlerini olduğu yerde durdurur. Ancak anılan yasa uyarınca kararın bozulması halinde ilamı temyiz eden ve yararına bozulan borçlu yönünden icra takibi duracağından, ilamı temyiz etmeyen ve dolayısıyla lehlerine bozmanın söz konusu olmadığı borçlular hakkında icra takibinin yürütülmesine engel bulunmamaktadır.Somut olayda alacaklı vekili tarafından, Akçaabat 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/86 E – 2010/304 K sayılı ve 29.09.2010 karar tarihli ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibine başlandığı, dava dışı borçlu .... ilamı temyiz etmesi üzerine; takip dayanağı ilamın, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 13.04.2011 tarih ve 2011/3787 - 4058 sayılı kararı ile faiz başlangıç tarihi açısından düzeltilerek onandığı, ancak ilamın diğer borçlusu davacı ....kararı temyiz etmediği ve yerel mahkeme kararının şikayetçi yönünden kesinleşmiş olduğu görülmüştür. Temyiz etmeyen şikayetçi borçlu, Yargıtay ilamına dayanarak, icra müdüründen ödemiş olduğu fazla faizin iadesini talep etmiş, icra müdürlüğünce bu isteminin reddedilmesi üzerine ret kararının kaldırılması için icra mahkemesine şikayet yolu ile başvurmuş olup; mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmiştir. İlam davalıları olan borçlular ilam hükmüne göre müteselsil borçlu olup; her biri borcun tamamından ayrı ayrı sorumludur. Müteselsil borçluların borçları birbirinden bağımsız olup müteselsil borçlulardan her birinin fiili yalnız kendisi hakkında hüküm ve sonuç doğurur.Bu durumda ilam şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmediğinden onun yönünden kesinleşmiş olup, ilamın diğer borçlusu yönünden kararın düzeltilerek onanmış olması, ilamı süresinde temyiz etmeyen borçlu yönünden sonuç doğurmaz. O halde mahkemece şikayetin reddi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.