Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 921 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 34807 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Trabzon İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/09/2013NUMARASI : 2013/510-2013/480 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi . tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu hakkında muhtelif vade ve miktarlı bonolara dayalı olarak 27.04.2011 tarihinde kambiyo takibi yapılmıştır. Borçlu, 17.05.2011 tarihinde icra müdürlüğüne gelerek takip konusu borcu kabul ile taksitle ödeme taahhüdünde bulunmuş ve bu taahhüdün altını da icra müdürü huzurunda imzalamıştır. Alacaklı vekilinin ödeme taahhüdünü kabul ve bu konuda borçluya ödeme taahhüdü gönderilmesi talebi üzerine icra dairesince 10.06.2011 tarihli muhtıranın borçluya gönderildiği anlaşılmaktadır. Daha sonra borçlunun bu muhtıranın ve ödeme taahhüdünün iptali isteğiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece de şikayet kabul edilerek 10.06.2011 tarihli taahüdü kabul muhtırasının iptaline karar verildiği görülmektedir. İİK.nun taksitle ödeme başlıklı 111.maddesinde aynen; "Borçlu alacaklının satış talebinden evvel borcunu muntazam taksitlerle ödemeği taahhüt eder ve birinci taksiti de derhal verirse icra muamelesi durur. Şu kadar ki borçlunun kafi miktar malı haczedilmiş bulunması ve her taksitin borcun dörtte biri miktarından aşağı olmaması ve nihayet aydan aya verilmesi ve müddetin üç aydan fazla olmaması şarttır. Borçlu ile alacaklının borcun taksitlendirilmesi için icra dairesinde yapacakları sözleşme veya sözleşmelerin devamı süresince 106 ve 150/e maddelerindeki süreler işlemez. Ancak bu sözleşme veya sözleşmelerin toplam süresinin on yılı aşması halinde, aştığı tarihten itibaren süreler kaldığı yerden işlemeye başlar. Taksitlerden biri zamanında verilmezse icra muamelesi ve süreler kaldığı yerden devam eder" düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda anılan madde hükmüne uygun bir ödeme taahhüdü bulunduğu gibi, ödeme taahhüdünde bulunmak için takibin kesinleşmesi de gerekmediğinden mahkemece şikayetin reddi yerine kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.