Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 909 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 19818 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: Ankara 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 16/06/2009NUMARASI: 2009/286-2009/594Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Vekille takip edilen işlerde, HUMK.62-68., Tebligat Kanununun 11. ve Avukatlık Kanunun 41. maddeleri gereğince satış ilanı tebligatının vekile çıkarılması gerekir. Şikayetçi vekiline çıkartılan satış ilanı tebliğ işlemi, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılmış ise de, anılan tebliğ işleminde Tebligat Tüzüğünün 28. maddesinin uygulanmadığı görülmektedir. Tüzüğün anılan maddesine göre, muhatabın adresinde neden bulunmadığının komşu, kapıcı, yönetici, zabıta amir ve memurları vs. gibi kimselerden sorulması, tevziat saatinden sonra adrese gelineceğinin tespit edilmesi ve bunun tebligat parçasına yazılıp ilgilisine imza ettirilerek belgelendirilmesi halinde 21. maddeye göre tebligat yapılabilir. Somut olayda muhatabın nerede bulunduğu kendisinden sorulan komşunun imzası alınmadığı gibi, imzadan imtina ettiği hususu da tebliğ mazbatasına yazılmadığından, anılan tebligat bu haliyle usulsüzdür. Dairemizin süreklilik arz eden içtihatlarına göre, taşınmaz satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yapılan tebligatların usulüne uygun olduğundan bahisle istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.