Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9078 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 27214 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: Edirne İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 10/09/2009NUMARASI: 2008/296-2009/343Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takibin dayanağı olan bonoda, keşideci M.M. E.ile aval veren N.E.'un adresleri aynı olup, bu adrese örnek 10 ödeme emri çıkartılmış ve "adreste beraber çalışan oğlu G.E.imzasına tebliğ edildi" şerhi ile 23.7.2008 tarihinde her iki borçluya tebliğ edilmiştir. Borçlu N.E.vekili, 24.9.2008 tarihinde icra mahkemesine verdiği dilekçede, ödeme emri tebliğ edilen adresin, takibin diğer borçlusu olan oğlu M.M. E.a ait işyeri olduğunu, kendisinin tebligatı alan kişi ile birlikte oturmadığını, oğlu M.ile aralarında husumet bulunduğunu ileri sürerek, usulsüz tebliğ edilen ödeme emri tebligatının öğrenme tarihi olan 23.9.2008 olarak düzeltilmesine karar verilmesini, ayrıca takip konusu bonoda atılı bulunan imzanın kendisine ait olmadığından dolayı takibin durdurulmasını talep etmiş ve dilekçesine ikametgah ilmuhaberi ile diğer belgelerini eklemiştir. Temyiz dilekçesine ekli nüfus kayıt örneği ile diğer belgelerden takip borçlusu N. E.'un diğer borçlu M.M.E.un babası olduğu, tebligatları alan G. E.un ise M.M. Ergut'un oğlu olduğu, borçlu N. E.'a diğer borçlunun işyeri adresinde ödeme emri tebligatının yapıldığı anlaşılmaktadır. Tebligat Kanununun 39.maddesi; "Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebligat yapılamaz" hükmünü düzenlemektedir. Dolayısı ile aralarında menfaat çatışması olan diğer borçlunun adresinde ve onun oğluna tebligat yapılması usulsüzdür. Öte yandan şikayetçi borçlu, tebligat parçasında yazılı olan ve muhatap adına tebligat yapıldığı belirtilen kişi ile aynı çatı altında ikamet etmediğini ve kendi çalışanı olmadığını iddia ettiğine göre, bu maddi olgunun aksi her türlü delille ispatlanabileceğinden borçlunun sunduğu ikamet ilmuhaberi ile diğer delilleri değerlendirilmeden, Edirne 1. Noterliğinin 22.3.2006 tarihli vekaletname ile 28.10.2005 tarihli kooperatif üyelik hisse devri sözleşmesinde yazılı adresin ödeme emri tebliğ adresi olduğundan bahisle usulsüz tebligat şikayetinin reddine,imza itirazının ise süre aşımından reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.