Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9026 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 28351 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : Şanlıurfa 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/09/2010NUMARASI : 2009/484-2010/368Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı R... İnş…Ltd.Şti. tarafından borçlu A.... Ö... hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine geçilmiş, borçlu tarafından takip dayanağı bonoda yer alan keşideci imzasına itiraz edilmiştir.Alacaklı vekili tarafından; takip konusu bononun Reşit Aydın isimli kişi tarafından müvekkiline verildiği belirtilmiş bilahare Urfa 2.Noterliği’nin 27.10.2008 tarih ve 24075 yevmiye no’lu vekaletnamesi dosyaya ibraz edilmiştir. Anılan vekaletnamenin incelenmesinde muteriz borçlu tarafından, üçüncü kişi R.... A.... vs…kişilere “...ahzu kabz, gerekli evrak, fiş, makbuz, çek ve belgeleri imzalama… konusunda yetkiler verildiği görülmüştür.Borçlu asil tarafından, imza itirazı tekrar edilmiş, “imzanın üçüncü kişi Reşit imzasına benzediği, ancak ona ait olup olmadığını bilmediğini, üçüncü kişiye çek ve senet düzenlemek konusunda yetki verdiğini, ancak bunun azille sonuçlandığı” belirtilmiş, Kayseri 2.Noterliğine ait 13.10.2008 tarih ve 1348 no’lu bir azilname sunulmuştur.Borçlu vekili tarafından ilerleyen aşamalarda da imzanın müvekkiline ait olmadığı beyan edilmiştir.Mahkemece 27.04.2010 tarihinde Kayseri talimat icra mahkemesine müzekkere yazılmış, üçüncü kişi R... A..... için İİK’nun 68.maddesine göre işlem yapılması istenmiş, talimat yerine getirilememesi üzerine borçlu tarafa “adı geçenin adresini bildirmek, istiktab ve isticvabı” için süre verilmiş, 01.07.2010 tarihli oturumda ise “borçlu vekiline üçüncü kişi R... A.....’ı isticvap ve istiktab için duruşmada hazır etmek, Urfa sınırları dışında ise isticvap ve istiktaba yarar adreslerine talimat yazılması için bildirmek üzere gelecek celseye kadar mehil verilmesine, HUMK’nun 163.maddesi gereği mehlin kesin olduğu bir daha verilmeyeceği, borçlu asilin beyanı doğrultusunda R.... A...'ın hazır edilmediği halde vekaletname gereğince imzanın R... A.... tarafından vekalet gereği atıldığının kabulü ile davanın karara bağlanacağı hususunun ihtaratına, ihtar edildi” şeklinde ara kararı oluşturulmuş ve bu kesin mehle uyulmaması gerekçe yapılarak itirazın reddi yoluna gidilmiştir.İİK’nun 170/3.maddesi uyarınca icra mahkemesi 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. Medeni Kanun’un 6.maddesine göre taraflardan her biri iddiasını ispata mecburdur..İmzaya itirazda ispat külfeti alacaklıya aittir (HGK’nun 20.04.2006 tarih ve 2006/12-223 E., 2006/235 K.). Diğer bir deyişle alacaklı, takip dayanağı bonoda keşideciye atfen atılı imzanın onun eli ürünü olduğunu, itiraz halinde ispat etmek zorundadır. İspat yükünü ters çevirecek bir uygulamaya gidilemeyeceğinden alacaklı yerine borçlu tarafa verilen kesin mehil ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsiz olduğu gibi; yargılamanın hiçbir aşamasında (borçlu tarafından) imza kabul edilmemiş, imzanın üçüncü kişi tarafından atıldığı da ileri sürülmemiştir. Mahkemenin bu yöndeki kabulünde de isabet bulunmamaktadır. Yine mahkemece karar gerekçesinde “iddianame-kovuşturmaya yer olmadığına” dair delillerden söz edilmişse de dosya kapsamında bu mahiyette sunulan bir bilgi belge de bulunmamaktadır. Kabule göre de İİK’nun 68/a-4.maddesi anlamında bir imza incelemesi yapılmadığı için borçlu aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesi de isabetsiz olmakla eksik incelemeye dayalı olarak verilen mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.