Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8998 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 28485 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Eskişehir 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 14/07/2010NUMARASI: 2010/646-2010/628Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı yasanın 56.maddesi ile değişik 5510 sayılı yasanın 93.maddesi “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88.maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.” 28.2.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 Sayılı Kanunun 32.maddesi ile 5510 Sayılı Sosyal Güvenlik Kanunun 93/1 maddesinde yapılan değişiklik ile bu fıkraya göre haczi gerektiren, gelir aylık ve ödemelerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde icra müdürü tarafından reddedilir." hükmü getirilmiştir. Buna göre muvafakatin geçerli olması için borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması yeterlidir. Bu düzenleme usule değil esasa ilişkin olup İİK. nun 83/a maddesi karşısında özel hüküm sayılır ve öncelikle uygulanır.Somut olayda şikayetçi O.... S...’in 01.11.2008 tarihinde icra kefili olduğu ve emekli maaşından 430,00 TL kesilmesine muvafakat ettiği, adı geçene örnek 4-5 numaralı icra emrinin 19.11.2008 tarihinde tebliğinden sonra, alacaklı vekilinin talebi ile 23.02.2009 tarihinde borçlunun Sosyal Güvenlik Kurumundan aldığı emekli maaşı üzerine haciz konulmuş olup muvafakat ve haciz tarihi itibariyle yürürlükte olan İİK.nun 83/a maddesinin olaya uygulanması zorunludur. İİK.nun 83/a maddesi gereğince borçlunun, hacizden önceki bir dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilemeyeceğine dair alacaklıyla yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir Anılan maddenin amacını açıklayan gerekçesinde de “ borçlunun, hacizden önce sonuçlarını tahmin edemeyeceği cihetle, bir mal veya maaş yahut ücretin haczedilemeyeceği yolunda şikayette bulunmayacağını bildirmesinin, lehine olan yasa hükmünün uygulanmasından feragat etmesinin hükümsüz sayılacağı, zira bu malın ne derece haczedilemez olduğunun borçlunun ve ailesinin haciz anındaki durumlarına göre saptanabileceği ifade olunmuştur. Bu durumda haciz sırasında yada haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlu haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak bu hakkından vazgeçebilir.(HGK. 31.3.2004 tarih 2004/12-202 E.196 K, 31.3.2004 tarih 2004/12-167 E. 185.K.)Bu durumda borçlunun muvafakati hakkındaki icra takibinin kesinleşmesinden ve hacizden önce olmakla, haciz tarihi itibariyle olayda uygulanması gereken İİK.nun 83/a uyarınca geçerli olmadığı gibi, müşteki borçlu yönünden icra takibi kesinleşmeden önceverilmiş olduğundan 5838 Sayılı Kanunun 32.maddesi ile değişik 5510 Sayılı Sosyal Güvenlik Kanunun 93/1 maddesine de uygun değildir. O halde, 5510 sayılı Yasanın 93.maddesi uyarınca borçlunun Sosyal Güvenlik Kurumundan aldığı emekli maaşı haczedilmeyeceğinden mahkemece şikayetin kabulü yerine reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.