Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8971 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 28427 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Erzincan 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 25/08/2010NUMARASI: 2010/45-2010/210Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Faize faiz yürütülmesi Borçlar Kanunu’nun 104/son maddesi gereğince mümkün değildir. Ancak 3095 sayılı Kanunun 3.maddesinde kanuni faiz ve temerrüt faizi hesaplanırken mürekkep faiz yürütülemeyeceği, bu konuya ilişkin Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin saklı olduğu belirtilmiştir. T.T.K.’nun ticari işlerde faiz serbestisini ve mürekkep faizi düzenleyen "Ticari işlerde faiz" başlıklı 8.maddesinin 3.fıkrasında ise; ödünç para verme işleri, bankalar, tasarruf sandıkları ve tarım kredi kooperatifleri hakkındaki hususi hükümlerin saklı bulunduğu belirtilmiştir. Somut olayda taraflar arasında imzalanan borç senedinde mürekkep faiz yürütüleceği kabul edilmişse de, alacaklı kooperatifin bağlı bulunduğu tarım kredi kooperatifleri merkez birliği, kanundan doğan bu yetkisini kullanarak kooperatif ortakları lehine değişik tarihlerde genelgeler yayınlayarak sözleşme dışında bir hesaplama yöntemi benimsemiş, bu genelgeler ortaklar tarafından kabul edilmiş ve uygulama bu şekilde sürüp gitmiştir. Yetkili merciin yetkisi dahilinde yürürlüğe koyduğu bu genelgelerin öncelikle uygulanmasında zorunluluk vardır. Takibe dayanak senetlerde, borcun yazıldığı tarihten itibaren yıl sonunda ve ayrıca yılbaşından vade tarihine kadar geçen günler için faiz oranlarındaki artışlar ve genelgelerdeki belirlenen esaslar nazara alınarak faiz miktarının hesaplanması ve kapitalize edilmesi suretiyle faiz alacağı belirlenmelidir(HGK.6.6.2001 T.ve 2001/12-445 E.474 K.). Vade tarihinden takip tarihine kadar geçecek dönem için de belirtilen faiz oran ve genelgeleri esas alınarak temerrüt faizi hesaplanmalıdır. Mahkemece, açıklanan bu ilkeler dikkate alınarak yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda düzenlenen bilirkişi raporunda, vade tarihine kadar hesaplanan kapitalize edilmiş asıl alacağın 7.591,68+2.109,58=9.701,26-TL., temerrüt faizinin 5.537,37+1.538,73=7.076,10 –TL. ve sigorta ve fon alacağının 408,92 TL olarak hesaplandığı ve icra emrindeki 17.186,28 TL toplam alacak talebinin doğru olduğu belirtildiğine göre icra emrindeki alacak miktarının 9.701,26-TL. asıl alacak, 7.076,10–TL. işlemiş temerrüt faizi ve 408,92 TL. sigorta ve fon alacağı olmak üzere ayrı ayrı gösterilmesi ve bu tutarlar nazara alınarak düzeltilmesine, böylece takip tarihinden sonra faize faiz işletilmemesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 09/05/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.