Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8931 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 30749 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ: Sincan İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 20/09/2012NUMARASI: 2010/280-2012/251Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:1-Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının REDDİNE, 2-Borçlunun temyiz itirazlarına gelince;Alacaklı vekili 28.07.2009 keşide tarihli ve 85.000 TL miktarlı çeke dayalı olarak 30.07.2009 tarihinde 50.000 TL asıl alacak ve ferileri için kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatmıştır. Borçlu ödeme iddiasını İİK.nun 169/a maddesinde yazılı belge ile kanıtlamak durumundadır. Borçlu itirazında takibe konu borç miktarı olan 50.000 TL'yi takip öncesinde ödediğini ve bu ödemeyi de alacaklıya bildirdiğini ileri sürerek banka dekontu ile noter ihtarnamesi ibraz etmiştir. Çekler görüldüğünde ödenir ise de ileri tarihli çek düzenlemesi de mümkündür. Nitekim 6102 Sayılı TTK.nun 795/2.fıkrası da böşle bir çek düzenlenebileceğini belirtmektedir. Takibe konu çekin keşide tarihi 28.7.2009 ise de bu tarihten önce 26.12.2008 tarihinde çek seri numarası da belirtilmek sureti ile alacaklı hesabına borçlu tarafından yapılan ödemenin çeke mahsuben yapıldığının ve İİK.nun 169/a maddesi kapsamında bir belge olduğunun kabulü gereklidir. Bu ödemenin yapıldığının borçlu tarafça takip öncesinde alacaklıya noter ihtarı ile 29.7.2009 tarihinde tebliğ edilmesi gözönüne alındığında alacaklının ödemeyi bile bile takip konusu yaptığı ve kötüniyetli olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece takibin iptali kararı ile birlikte alacaklı aleyhinde İİK.nun 169/a-6.maddesi uyarınca kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.