Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8904 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 23670 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ: İzmir 9. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 02/08/2011NUMARASI: 2010/815-2011/696Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı kambiyo takibi yapıldığı, borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını bildirerek imza itirazında bulunduğu, mahkemece senet bedelinin rakamla olan kısmında silinti bulunduğundan bahisle takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.Bono üzerindeki borçlu tanzim edene atfen atılan imzaların borçluya ait olup olmadığı yönünde rapor düzenlenmesi hususunda dosya ve ekleri bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi grafoloji, sahtecilik ve balistik uzmanı A.Ç.14.06.2011 tarihli raporunda bahis konusu senedin ön yüzü sağ alt kısmında borçlu adına atılmış mevcut iki adet imzanın "borçlu eli mahsulü olduğu kanaatine varılmıştır" şeklinde rapor vermiştir. Bilirkişi, görevini, mahkemenin sevk ve idaresi altında yürütür. Mahkemece bilirkişiden istenen husus, takip dayanağı bono üzerindeki borçlu tanzim edene atfen atılan imzaların borçluya ait olup olmadığının tespitinden ibarettir. Ancak bilirkişi, görev sınırlarını aşarak inceleme yapmış ve rapor tanzim etmiştir. Borçlunun bono üzerinde tahrifat yapıldığına dair bir iddiası yoktur. Mahkemece, bilirkişiden sorulmamış ve borçlu tarafça da ileri sürülmemiş senet metninden anlaşılmayan tahrifata ilişkin bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmesi doğru değildir. Bono üzerindeki tanzim eden kısmında bulunan imzaların borçluya ait olduğu bilirkişi raporu ile sabit olduğuna göre borçlunun imza itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, senedin bedelinin rakamla olan kısmında silinti bulunduğundan bahisle takibin iptaline dair karar verilmesi isabetsizdir.Kabul şekli itibariyle de; takip dayanağı bononun miktar kısmında tahrifat iddiasında bulunulduğu düşünülse dahi, tahrifat yapıldığının saptanması halinde senedin tahrifattan önceki miktar için geçerli sayılması gereklidir (HGK'nun 14.05.2003 tarih, 2003/12-347 E., 2003/345 K.). Mahkemece bu bononun 4.000,00 TL bedelli olmasına rağmen tahrifat yapılarak 10.000,00 TL'ye dönüştürüldüğü kabul edildiğine göre, tahrifat yolu ile fazla istenilen 6.000,00 TL'lik kısmının iptali ile yetinilmesi gerekirken, takibin tümden iptali de doğru değildir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.