Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8899 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 27345 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: Tokat İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 05/10/2009NUMARASI: 2009/345-2009/330Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de, Borçlu belediye hakkında genel haciz yoluyla yapılan takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun bankalardaki hesaplarına haciz konulduğu, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde hükme esas alınan raporda, hesaplardaki paraların niteliğinin vergi, resim, harç, otopark ücreti, kira geliri ve su bedellerinden oluştuğunu, belediye çalışanları tarafından tahsil edilen anılan nitelikteki bedellerin hesaplara yatırıldığının belirtildiği, buna dayanarak da mahkemece kira gelirlerinin yatırıldığı hesap dışındaki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Şikayet tarihi itibariyle uygulanması gereken 5393 Sayılı Yasanın 15/son maddesinde “Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri şartlı bağışlar ve kamu hizmetinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez.” hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan, yine bu maddeye göre haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde (fiilen) kullanılması gerekli olup gerekçede yer verilen kamuya tahsis kararı alınmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır.Somut olayda haczedilen banka hesaplarına yatırılan paraların bir kısmının su bedelinden kaynaklanmakta olup Belediyenin su gelirleri, vergi, resim ve harç hükmünde olmayıp, 5393 Sayılı Kanunun 15/son maddesi uyarınca kamu hizmetinde fiilen kullanılmadığı sürece haczine engel bir hüküm bulunmamaktadır. Borçlu Belediyece icra takibine konu edilen ve haciz konusu su bedellerinin fiilen kamu hizmetinde kullanıldığı da ispatlanamamıştır. O halde, mahkemece su bedelleri yönünden de şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13/04/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.