Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8895 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 33646 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: Isparta İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 27/09/2012NUMARASI: 2010/358-2012/402Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu ve alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi . tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1) Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlunun temyiz itirazlarının REDDİNE; 2) Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;Borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda; dayanak bonolar üzerindeki kefil Kadriye Çınar ismi altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek takibin iptalini istemiştir.Borçlu Kadriye Çınar, 14.4.2011 tarihli celsede; "Dava dilekçemi aynen tekrar ederim ben imza atmasını bilmiyorum, okuma yazma bilmiyorum alacaklı G. Ç. benim burnumu sıktı, elimi tutarak kendisi takibe konu senetlere zorla imza attırdı, bu senetleri ben isteyerek irademle ilzalamadım, köylüm olması dolayısıyla G. Ç.'nu tanırım, aramızda düşmanlık ya da alacak verecek ilişki ya da ticari bir ilişki yoktur, eşimle bir ticari ilişkisi olup olmadığın bilmiyorum" demiştir.Borçlu, mahkeme huzurunda vermiş olduğu bu beyanla dayanak senetlerdeki imzaların kendisi tarafından atıldığını açıkça kabul etmiştir. İmzanın zorla attırıldığı ve borçlu vekilinin itiraz dilekçesinde imza itirazı dışındaki ileri sürdüğü diğer iddialar yargılamayı gerektirmekte olup, dar yetkili icra mahkemesinde tartışılamaz. O halde mahkemece borçlunun bu kabul beyanı dikkate alınarak itirazın reddine karar verilmesi gerekirken imza incelemesi yapılarak yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda 2 nolu bentte yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.