MAHKEMESİ: Afyonkarahisar 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 06/05/2010NUMARASI: 2010/7-2010/205Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :HUMK. nun 163 ve 159. maddeleri mahkemeye ve taraflara belli işlemleri belli edilen sürelerde yapması için sınırlamalar getirmiştir. Bu sürelerin bir kısmı yasa metninde yer almış bir kısmı ise hakimin taktirine bırakılmıştır. Süre tayini hakimin taktirine bırakılan hallerde yapılacak işlemin niteliğine göre makul bir süre belirlenmelidir. Hakimin verdiği ve kesin olduğunu belirtildiği sürede taraf belirtilen işlemi mutlaka yapmalıdır. Sürenin bitiminden sonra belirtilen işlemin yapılması mümkün değildir. Şayet yapılmamış ise taraf bu konudaki hakkını kaybeder. Hakkın zayi olması gibi ağır bir müeyyideye bağlanan verilen sürenin hukuki sonuç doğurabilmesi için yapılması gereken işlemler ve ne kadar sürede yapılacağı açık ve tam olarak belirtilmesi gerektiği gibi bunların yapılmamasının doğuracağı sonuçların açıklanması ve tarafların uyarılması gerekir.(HGK. nun 21.9.1983 tarih 14/3447-825 sayılı karar??)Somut olayda borçlunun İİK. nun 82/12.maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, mahkemece, 11.03.2010 tarihli celsede 19.03.2010 tarihinde yapılmasına, bilirkişi ücreti, vasıta gideri ve keşif heyeti yasal yolluğunun davacı tarafça yatırılmasına karar verildiği görülmüştür. Ancak, borçluya verilmiş bir kesin mehlin bulunmadığı gibi, kesin süre verildiği düşünülse bile mahkemece masrafların yatırılmaması halinde sonuçlarının ne olacağı konusunda borçluya herhangi bir ihtaratın yapılmadığı belirlenmiştir. Bu durumda HUMK. nun 163 ve 159. Maddelerinin olayda uygulama yeri olmayıp, ara kararının yerine getirilmemiş olması şikayetçi aleyhine sonuç doğurmaz.O halde mahkemece, borçlu vekiline yukarıda belirtilen yasa maddelerine uygun olarak ihtaratı içeren kesin süre verilmeksizin eksik incelemeye dayalı olarak ve ispat edilmediğinden bahisle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 09.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.