MAHKEMESİ: Bandırma İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 16/10/2012NUMARASI: 2011/484-2012/348Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi arafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla takipte, borçlunun haline münasip evinin haczedildiğini belirterek haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.İ.İ.K.’nun 82/12 maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince , borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan, ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır.Somut olayda, mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda şikayete konu taşınmazın 76.343,00-TL. edeceği ve borçlunun haline münasip bir evi ise 60.000,00-TL'ye alabileceği bildirilmiştir. Sözkonusu raporda, arsa bedeli hesaplanırken 7,00 TL birim fiyat esas alınmış ve 805,08 m² arsaya 5.635,56 TL gibi çok düşük bir değer takdir edilmiştir. Ayrıca, raporda iki katlı yapının değeri 63.321,30 TL olarak belirlenirken ve yine fırın, dam inşaatı ve arsa ile birlikte taşınmazın değeri 76.343,16 TL tespit edilirken borçlu ve bakmakla yükümlü olduğu eşinden oluşan iki kişilik bir ailenin haline münasip ev alabileceği değerin 60.000,00 TL olarak belirlenmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Düzenlenen rapor bu haliyle kendi içinde çelişkili ve yetersiz olup hüküm kurmaya elverişli değildir.O halde, mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda yeniden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yetersiz ve çelişkili rapor esas alınarak hüküm kurulması isabetsizdir.Kabule göre de; mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporlarında, meskeniyet şikayetine konu taşınmazın değeri 76.343,00 TL, borçlunun haline uygun evi alabileceği miktar ise 60.000,00 TL olarak belirlendiğine göre mahkemece, mahcuzun satılarak borçlunun haline münasip ev alması için gerekli olan 60.000,00 TL'nin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, haczin kaldırılmasına karar verilmesi dosyaya uygun düşmemiştir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.