Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8766 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 26802 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: Ereğli(Konya) İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 17/02/2009NUMARASI: 2009/4-2009/32Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı Y. D.vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı Y. D.tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak yapılan takibin kesinleşmesi üzerine bir yıllık haciz isteme süresi içinde haciz talep edilmiş, daha sonra 3.12.2004 tarihinde yapılan yenileme talebi üzerine borçlu adına kayıtlı taşınmaza 3.12.2004 tarihli yenileme haczi işlenmiştir. Müştekinin şikayetine dayanak yaptığı satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh verilmemiştir. Bu nedenle alacaklının hakkını önleyici niteliği yoktur.(HGK.nun 13.6.2001 tarih, 2001/12-461 E. - 2001/516 K.sayılı kararı) Her ne kadar yenileme tarihinden önce 15.1.2004 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesince tedbir kararı konulup tapuya bildirilmiş ise de, bu tedbir ayrıca bir açıklık içermediği sürece tapuda yapılacak iradi devirleri engeller, icraca konulacak hacze engel teşkil etmez. İcra müdürü haciz işlemini yaparken bir başka anlatımla haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olması zorunlu ve yeterlidir. Böyle olduğu takdirde icra müdürünün haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmadığı sonucuna varılmalıdır.(HGK.nun 13.6.2001 tarih, 2001/12-461 E. - 2001/516 K.) Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3.kişinin açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi halinde dahi, haciz tarihindeki mülkiyet durumuna etkisi olmaz. Tescil kararı hacizden sonra verildiğinden ve tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm taşımadığından haczin kaldırılması istemi 3.kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir. Mahkemece yukarıdaki açıklamalar gereğince şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken genel yargılamayı gerektiren konuda mülkiyet iddiasını çözümler biçimde sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklı Y.D. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08/04/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.