Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8760 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 33173 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : Batman İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/10/2012NUMARASI : 2012/128-2012/216Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimitarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Genel haciz yolu ile ilamsız takipte, takibe dayanak yapılan Batman İş Mahkemesinin 31.01.2012 tarih, 2011/264E.-2012/202K.sayılı ilamında, "feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, davacının yasal süre içerisinde başvurmasına rağmen işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat tutarının fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücret tutarı olarak belirlenmesine" ve "davacının işe iadesi için süresinde işverene başvurması halinde kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aylık ücret ve diğer haklarının tahsiline ... "hükmedilmiş olup alacaklı tarafından yukarıda anılan tazminat ve ücretler ile ilam vekalet ücreti ve yargılama giderini kapsar şekilde takip yapıldığı görülmüştür.Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu belediye tarafından, itiraz süresi içerisinde borca ve takibe itiraz edilmiş, alacaklı tarafından borçlunun itirazının kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurulmuştur. İİK.nun 68. maddesine göre, talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda takip dayanağı belge olan iş mahkemesi ilamındaki alacak yargılamayı gerektirdiğinden İİK'nun 68. maddesi kapsamında değildir. Bu nedenle mahkemece, alacaklının itirazının kaldırılması talebinin sadece ilam vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden kabulü, diğer yönlerden reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.