MAHKEMESİ : Keşan İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/11/2008NUMARASI : 2008/185-2008/178Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :HUMK.nun 443/4. maddesine göre, gayrimenkulün aynına ve buna ilişkin ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna dair hükümler kesinleşmedikçe takibe konulamaz. Bu nevi davalar sonucunda, asıl talebe bağlı olarak hükmedilen, maddi ve manevi tazminatın, boşanma kararının eklentisi olması sebebiyle ilam kesinleşmeden takibe konu edilmesi mümkün değildir. Ancak aynı maddenin 3.fıkrası uyarınca nafaka hükümleri müstesnadır. Keşan Asliye 2.Hukuk Mahkemesi’nin 08.11.2007 tarih ve 2004/55 E.2007/269 K.sayılı ilamında alacaklı lehine 200 YTL nafakanın karar kesinleşinceye kadar tedbir, kesinleştikten sonra yoksulluk nafakasına 7.000,00 YTL maddi ve 5.000,000 YTL manevi tazminata hükmedilmiş bu alacak kalemlerin Keşan İcra Müdürlüğünün 2008/180 sayılı takip dosyasında takibe konulmuştur. Tedbir nafakasının takibe konulması için kesinleşmesine gerek olmayıp, yukarıda açıklandığı gibi boşanma kararının ferisi niteliğinde olan tazminat alacaklarının ise takibe konulabilmesi için dayanak kararın kesinleşmesi zorunlu bulunmaktadır. Anılan takipte hükmedilen nafaka, maddi ve manevi tazminata ilişkin alacak kalemleri talep edilmiş olup, anılan ilamın kesinleştiğine dair şerh mevcut değildir.Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş alacaklı vekilinin çağrılıp Keşan İcra Müdürlüğü’nün 2008/180 sayılı takip dosyasında talep edilen 14.904,00 YTL asıl alacağın ne miktarının tedbir nafakasına, ne kadarının tazminata ilişkin olduğu konusunda beyanı alınıp maddi ve manevi tazminata ilişkin kısmı yönünden takibin iptaline, tedbir nafakasına yönelik kısmı için ise takibin devamına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile bütün alacak kalemlerinin kesinleşmeden takibe konulabileceği gerekçesiyle istemin anılan takip dosyası açısından da tümden reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.