Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8740 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 33134 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ: Karasu İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 05/10/2012NUMARASI: 2011/60-2012/54Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte borçlular vekili yetkiye, borca ve imzanın murislerine ait olmadığı itirazı yanında takip konusu senedin düzenleme tarihinin 05.04.2001 olup anılan tarihte "Yeni Türk Lirası" yürürlükte bulunmadığı, geçerli bir para birimi olmadığı, kayıtsız şartsız belirli bir meblağı içermediğinden takibin iptali istenmiş, mahkemece keşide tarihinde dünya üzerinde yürürlükte olmayan bir para birimi olduğundan istemin kabulüne karar vermiştir.TBMM’ce 28.1.2004 tarihinde kabul edilip 31.1.2004 tarihli 25363 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 5083 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkındaki Kanununun birinci maddesinde “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yeni para birimi Yeni Türk Lirasıdır” sözcüklerine yer verilmiştir. Aynı Kanunun ikinci maddesinde ise “Türk Lirası değeri Yeni Türk Lirasına dönüştürülürken bir milyon Türk Lirası (1.000.000.TL) eşittir bir yeni Türk Lirası (1 YTL) değişim oranı esas alınır” denilmektedir. Bu açıklama ile 1 YTL’nin bir milyon TL’yi karşıladığı anlaşılmaktadır. Ayrıca 818 Sayılı BK’nun 83/2. maddesinde ise “Akit tediye mahallinde kanuni rayici olmayan bir para üzerine varit olmuş ise akdin harfiyen icrası” “aynen ödemek” kelimeleri veya buna muadil sair tabirat ile şart edilmiş olmadıkça borç vadenin hulülü günündeki rayici üzerinden memleket parası ile ödenebilir.” düzenlenmesine yer verilmiş ve buna bağlı olarak da 4949 sayılı kanunla değişik İİK’nun 58/3. maddesinde de alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı takip talepnamesinde gösterilmesi zorunlu kılınmıştır.Aynı şekilde bu mecburiyet ödeme ve icra emrinde de bulunmaktadır.Yukarıdaki açıklamalar ışığında bonoda bedelin (YTL) olarak gösterilmesinin, TTK’nun 692/2. maddesi anlamında onun geçerliliğini etkilemeyeceği düşünülmeli, kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olan hususlar iptal sebebi sayılmamalıdır. Kaldı ki yukarıda açıklandığı üzere BK’nun 83/2. maddesi kapsamında mutlak suretle keşide tarihinde bedelinin TL olarak ödeneceği taraflarca kararlaştırılmamıştır.Bu nedenlerle borçlunun bu yöne ilişkin isteminin reddi ile diğer itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.