MAHKEMESİ : Kozan 1. Asliye Hukuk (İcra Hukuk) MahkemesiTARİHİ : 14/01/2009NUMARASI : 2008/33-2009/10Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 9.6.2009 tarih, 2009/4372/12391 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki davalı üçüncü kişi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :17/7/2003 tarih ve 4949 sayılı Yasanın 22 maddesi ile değişik İİK. nun 89/3.maddesi uyarınca “Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir...”Somut olayda İİK. nun 89/1.maddesi uyarınca düzenlenen 05.03.2008 tarihli 1.haciz ihbarnamesinin şikayetçi üçüncü kişiye 10.03.2008 tarihinde tebliğ edildiği, yasal sürede cevap vermiş ise de 3.kişinin 12.03.2008 tarihli cevabının itiraz niteliğinde bulunmadığı, bunun üzerine düzenlenen 26.03.2008 tarihli 2.haciz ihbarının adı geçene 31.03.2008 tarihinde tebliğ edildiği ve 3.kişinin 02.04.2008 tarihinde ve yasal süre içinde cevap verdiği görülmüştür. İkinci haciz ihbarına verilen 02.04.2008 tarihli cevabın incelenmesinde 3.kişinin açıkça haciz ihbarına itiraz ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda 3.kişi yasal sürede ikinci haciz ihbarına itiraz ettiğine göre, borç zimmetinde sayılamayacağından, borcu ödemesi istenemez ve hakkında haciz kararı verilemeyeceğinden, icra müdürlüğünce alacaklının haciz talebinin reddi yönünde verdiği karar doğru olup, mahkemece şikayetin kabulü yerine reddi isabetsizdir.Kabule göre de, 3.kişinin ikinci haciz ihbarına verdiği cevabın geçerli bir itiraz olmadığı kabul edilse bile, yukarıda açıklanan yasa hükmü uyarınca adı geçene “onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süreiçinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı” ihtarını taşıyan üçüncü haciz ihbarı tebliğ edilmeden ve bu madde de öngörülen süreler geçmeden, hakkında haciz kararı verilemeyeceğinden, memurluk kararı bu nedenle de doğru olmakla, şikayetin kabulü yasaya uygun bulunmamıştır.O halde açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla üçüncü kişi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.SONUÇ : Davalı 3.kişi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 9.6.2009 tarih ve 2009/4372-12391 sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.