Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8736 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 31 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: İstanbul 8. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 10/10/2012NUMARASI: 2012/187-2012/898 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de ; Alacaklılar tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede imzaya ve borca itiraz ederek takibin durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, daha sonra da mahkemeye sunduğu dilekçesinde; senetlerde sahtecilik yapıldığını, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulunulduğunu, şüpheliler hakkında İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldığını iddia ederek, HMK’nun 209 maddesi uyarınca ceza davasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiği görülmektedir.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2012/ 49658 E. sayılı ve 10/09/2012 tarihli iddianamesi ile takip dayanağı senet nedeniyle şüpheliler hakkında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan kamu davası açıldığı, İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/ 917 E. 2012/ 851 K. sayılı ve 20/09/2012 tarihli kararı ile Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK.nun 209/1. maddesinde; "Adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme tabî tutulamaz" düzenlemesi yer almaktadır. Bu maddeyi kapsamı itibari ile ikiye ayırmak gerekir. Bunlardan birincisi senetteki imzanın inkar edilmesi, diğeri ise yazının inkarıdır.Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde, imzaya itiraz, İcra ve İflas Kanunu'nun I70.maddesinde açıkça düzenlenmiş olmasına rağmen, aynı takipler yönünden yazının sahteliği iddiası konusunda aynı kanunda özel bir hüküm mevcut değildir. İcra ve İflas Kanunu icra takip hukuku açısından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre özel kanun olup, takip hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda öncelikle İcra ve İflas Kanunu hükümlerinin, bu kanunda hüküm bulunmayan durumlarda ise anılan kanuna aykırılık teşkil etmemek koşuluyla genel nitelikte olan Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekir.Buna göre imzaya itiraz İcra ve İflas Kanunu'nda özel olarak düzenlendiğinden anılan itiraz hakkında bu Kanun'un 170. maddesinin uygulanması zorunlu olup, imzanın inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında genel nitelikte olan 6100 Sayılı HMK. nun 209.maddesinin uygulama yeri bulunmamaktadır.Ne var ki sahtelik iddiasının imza inkarı dışında bir nedene dayanması durumunda İcra ve İflas Kanunu'nda özel bir düzenleme bulunmadığından sorunun çözümü için 6100 Sayılı HMK'nun 209. maddesinin uygulanması gerekecektir.İmzaya itiraz hakkında uygulanması gereken İİK.nun 170/1 .maddesi uyarınca itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. Şu hale göre kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine konu edilen senedin imza inkarı nedeni ile sahteliğinin iddia edilmesi halinde İİK.nun 170/1.maddesi uyarınca satış dışında hiçbir takip işlemi durmaz.Ancak sahtelik iddiasının imza inkarı dışındaki bir nedene dayanması halinde 6100 Sayılı HMK.nun 209/1 .maddesinin amir hükmü gereği icra takibi olduğu yerde durur. Bunun için sahtelik iddiasının ileri sürüldüğü Cumhuriyet Savcılığı'nca ya da mahkemece ayrıca tedbir kararı verilmesi gerekmez. Borçlu tarafından icra dairesine başvurulması halinde icra müdürlüğünce anılan madde uyarınca sahtelik davası sonuna kadar icra takibinin durdurulması gerekir. İcra müdürünün kararının taraflarca İİK.nun 16/2.maddesi uyarınca süresiz şikayet konusu yapılabileceği tabiidir. Öte yandan borçlu tarafından doğrudan icra mahkemesine başvurulmasına da yasal engel olmadığı gibi, hakim, 6100 Sayılı HMK.nun 209/1 .maddesini re'sen nazara almalıdır.Pek tabidir ki, mahkemece sahtelik iddiasının imza inkarı dışındaki bir nedene dayandığının belirlenmesi halinde takip hukukunun özelliği ve ivedi karar verilmesi gerekliliğinin bir sonucu olarak, sahtelik davası bekletici mesele yapılmadan, sahtelik davası sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi gerekir.O halde mahkemece yukarıda yapılan açıklama ve ilkeler doğrultusunda HMK'nun 209.maddesi kapsamında sahtelik iddiası hakkındaki ceza soruşturması (davası) değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken talebin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlu Cemalettin Sevinç’in temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.