Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 869 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 19368 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: Kemalpaşa 1. Asliye Hukuk (1. İcra Hukuk) MahkemesiTARİHİ: 22/05/2009NUMARASI: 2009/23-2009/43Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :HUMK.nun 163 ve 159. maddeleri mahkemeye ve taraflara belli işlemleri belli edilen sürelerde yapması için sınırlamalar getirmiştir. Bu sürelerin bir kısmı yasa metninde yer almış, bir kısmı ise hakimin taktirine bırakılmıştır. Süre tayini hakimin taktirine bırakılan hallerde, yapılacak işlemin niteliğine göre makul bir süre belirlenmelidir. Hakimin verdiği ve kesin olduğunu belirttiği sürede taraf, belirtilen işlemi mutlaka yapmalıdır. Sürenin bitiminden sonra belirtilen işlemin yapılması mümkün değildir. Şayet yapılmamış ise taraf bu konudaki hakkını kaybeder. Hakkın zayi olması gibi ağır bir müeyyideye bağlanan verilen sürenin hukuki sonuç doğurabilmesi için yapılması gereken işlemler ve ne kadarlık sürede yapılacağı, açık ve tam olarak belirtilmesi gerektiği gibi, bunların yapılmamasının doğuracağı sonuçların açıklanması ve tarafların uyarılması gerekir.(HGK.nun 21.9.1983 tarih 14/3447-825 sayılı kararı)Somut olayda borçlu tarafından, fesat karıştırıldığı iddiasıyla ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu görülmektedir. Mahkemece borçluya 17.04.2009 tarihli duruşmada tanıklarını bildirmesi için 10 günlük kesin süre verilmesine rağmen, verilen kesin mehilde, borçlunun delillerini bildirmemesinin ve kesin süreye riayet etmemesinin sonucunun ne olacağının ve şikayetin reddedileceğinin ihtar edilmediği görülmektedir. Bu durumda kesin süreye uyulmamasının doğuracağı sonuçlar açıklanmadığından, HUMK.nun 163. maddesine uygun ve geçerli bir kesin mehilden söz edilemez.Bu açıklamalar gözetildiğinde, mahkemece borçlu tarafından bildirilen tanıklar dinlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19/01/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.